“Onların bilmediği hatalarımı affeyle!”

“Onların bilmediği hatalarımı affeyle!”

Halvet etmek haramdır

Hazreti Ebû Bekr şöyle dua etti:  “Ey Allahım! Sen, beni benden daha iyi biliyorsun. Beni, onların zannettiklerinden daha iyi eyle!..”   Molla Abdülvâcid Efendi Osmanlı tefsîr, hadîs ve fıkıh âlimidir. Horasan’da Meşhed şehrinde doğdu. 838 (m. 1434)’de Kütahya’da vefât etti. Bir dersinde buyurdu ki: Ucub, ibâdetini beğenmek demektir. Allahü teâlâ, kendisinde ucub bulunan kimseyi sevmez. O kimse, Allahü teâlâ indinde hor ve hakîrdir. Ucub, kalp hastalıklarının en kötülerinden olup, cehâlet alâmetidir. Taşkınlık ve azgınlığın kaynağıdır. İnsanda kibir meydana getirir. Kendisinde ucub bulunan kimse, sâdece kendisini faziletli görür. Öyle kötü bir huydur ki, birçok kimsenin felâketine sebep olmuştur. Allahü teâlâ ucbu yasakladı. Âlimler; “Kendinizi temize çıkarmayın. O (Allahü teâlâ), kendinden korkanın kim olduğunu çok iyi bilendir” (Necm-32) meâlindeki âyet-i kerîmede ucbun yasaklandığını bildirmişlerdir. Hazreti Âişe’ye (radıyallahü anha); “İnsan ne zaman isyankâr olur?” diye sual edildiğinde; “Kendisini muhsin (iyilik edici, sevap işleyici) zannettiği zaman” buyurdu. Hakim zâtlardan biri buyurdu ki: “Sahibine hased ettirmeyen nimet tevâzu, sahibine merhamet ettirmeyen belâ ve musibet de ucubdur.” Bazıları Hazreti Ebû Bekr’i (radıyallahü anh) medhettikleri zaman, O, Allahü teâlâya şöyle yalvarırdı: “Ey Allahım! Sen, beni benden daha iyi biliyorsun. Ben de kendimi, onlardan (beni medhedenlerden) daha iyi biliyorum. Allahım, beni, onların zannettiklerinden daha iyi eyle. Onların bilmediği hatâ ve kusurlarımı affeyle. Beni, onların söyledikleri ile muaheze eyleme. (Yanî bana; insanlar senin hakkında böyle güzel şeyler düşünüp seni medhettikleri hâlde, sen şu kabahatleri işledin” diyerek beni cezalandırma.” Ucub sahibi, çirkin olan işlerini güzel, hatâlarını doğru görür. Bu da, kendisi için lâyık olmayan şeyleri lâyık görmesine sebep olur. Kendisinden daha iyi bilen ve basiret sahibi olana sormaktan sakınır. Kendisinden daha kuvvetli olandan yardım istemekten çekinir. Kendisini çok büyük ve yüksek, başkalarını ise çok küçük ve aşağı görür. İblîs’in ebedi melun olmasına sebep, böyle düşünmesi olmuştur. Nitekim İblîs, kendisini üstün görerek, Allahü teâlâya itirâz edip; “Ben Âdem’den daha üstünüm. Beni ateşten, onu ise topraktan yarattın” dedi. Bu ise, sonsuz felâketine sebep oldu. İblîs’in işlediği günâhı (ucub) işlemekten ve Allahü teâlâya isyan husûsunda İblîs ile yarış edenlerden Allahü teâlâya sığınırız.