Ne olur oğlumu kurtarın!

Ne olur oğlumu kurtarın!

Düşmanı dost yapan sıfatlar

Bir kadın, Kahire evliyasından Metbuli hazretlerine gelip yana yakıla ağlayarak “Kâfirler oğlumu esir alıp götürdüler, ne olur oğlumu kurtarın!” diye yalvardı. Büyük zât çok üzüldü! Kalbinden dua etti… Ve hemen ardından; “İşte, oğlun geliyor” buyurdu. Kadıncağız baktı, gerçekten oğlu geliyordu… Sevinçle koşup, sarıldı oğlunun boynuna… ● ● ● Bir gün de makamına güvenip başkalarını hafife alan ve zulmeden birisi, haddini aşıp Metbuli hazretlerine de dil uzattı ve “Varsın Şeyh beni üflesin!” diye de alay etti. O zât, bunu duydu. Gayretine dokundu. Ve o kendini bilmeze haber gönderip “Ben üfürükçü değilim. Ancak okumu hangi hedefe yöneltirsem tam isabet eder” buyurdu. O an adam helâdaydı. Çıkması hayli gecikti. Adamları merak edip helânın kapısını açtılar. Onun, helâ çukuruna yüzüstü düşüp, orada can verdiğini gördüler… ● ● ● Metbuli hazretlerinin Mısır’da öğle namazını kıldığını hiç kimse görmediği için, bazı kimseler ileri geri konuştular. O kimselerden biri, bir işi dolayısıyle Şam’a gitti ve öğle namazı için oranın Beyaz Câmii’ne girdi… Baktı, Metbuli hazretleri orada. Şaşırıp, hemen imamına gitti. Ve bu hususu ona sordu. İmam cevaben “Metbuli hazretleri, her gün öğle namazını bizim câmimizde kılar” deyince, hakikati anladı… Ve öyle düşündüğüne pişman olup, tövbe etti…