Boğmaca

Bordatella pertussis bakterisinin sebeb olduğu, öksürük nöbetleri ve solunum yollarında müköz zarların iltihabı ile kendini gösteren bir çocukluk çağı hastalığı. Öksürük, hastayı soluksuz bırakır ve nöbetin sonunda derin bir nefes alma ile birlikte bir ötme sesi duyulur. Hastalığın en önemli özelliği haftalar hatta aylarca sürebilmesi ve bu zaman içerisinde birçok…

devam oku

Maraz

Hastalık. Taâmın (yemeğin) evvelinde, Besmele-i şerîfeyi söylemeyen kimse için üç zarar vardır: Şeytan, kendisiyle birlikte taâm yer. Yediği taâm, bedenine maraz olur. Taâmda bereket olmaz. (Kudûrî)

devam oku

Boğulma

Su veya başka bir sıvının akciğerlere giderek kişinin nefes almasını önlemesi. Normal bir erişkin kişi 5 dakikadan fazla su altında kaldıysa hayata döndürülemez. Buna rağmen bazan 15 dakika su altında kalanlardan dahi hayatta kalanlar olmuştur. Boğulmakta olana yardım edenlerin çok dikkatli olmaları gerekir. Çünkü boğulan şahıs o anda büyük bir…

devam oku

Mahmûd Sâminî

Harput’un büyük velîlerinden. Elazığ’ın Palu ilçesine bağlı Hun köyünde doğdu. Seyyiddir. Doğum târihi belli değildir. İlk tahsîlini doğduğu yerde yaptı. Sonra Ali Septî hazretlerinin sohbetlerinde kemâle geldi. On üç sene talebelik yapan Mahmûd Sâminî, tasavvuf yolunda yüksek derecelere kavuştu. Mahmûd Sâminî hocasının vefâtından sonra yerine geçerek talebe yetiştirmeye ve insanlara…

devam oku

Mahmûd-i İncirfagnevî

Büyük velîlerden. İnsanları Hakk’a dâvet eden, onlara doğru yolu gösterip, hakîkî saâdete kavuşturan ve kendilerine "Silsile-i aliyye" denilen büyük âlim ve velîlerin on birincisidir. Mâverâünnehr ilinin (bölgesinin) Tûr-i Sînâ gibi mukaddes bir yer olmasına vesîle olan, orayı nûrlandıran büyük âlim ve velîlerden olan Mahmûd-i İncirfagnevî, Buhârâ’nın Fagne köyünde doğdu ve…

devam oku

Boyun

Vücutta baş ile gövdeyi birbirine bağlayan kısım. Boyun ön ve arka olmak üzere iki kısma ayrılır. Boynun arka kısmına "ense" denir. Boynun dik durmasını yedi tane olan boyun omurları sağlamaktadır. Üst iki boyun omuru (atlas ve eksen kemikleri), eklem yüzeylerinin çeşitliliği sayesinde başın çeşitli hareketler yapabilmesini sağlar. Boynun biçimi şahsa,…

devam oku

Maraz-ı Kalbî

Kalb hastalığı, bozuk îtikâd; kibir, hased (kıskançlık), kin ve riyâ (gösteriş) gibi kalb hastalıkları. Kalbin Allahü teâlâdan başka şeylere tutulması. Allahü teâlâ, âyet-i kerîmede meâlen buyurdu ki: Onların kalblerinde maraz vardır. Cenâb-ı Hak (Kur’ân-ı kerîm âyetlerini indirmekle onların şüphe, kin ve nifak) marazlarını artırmıştır. Yalan söylemeleri sebebiyle onlar için şiddetli…

devam oku

Mahdûmzâde Ebü’l-Kâsım

Hindistan’da yetişen büyük velîlerden. İmâm-ı Rabbânî hazretlerinin torunu olan Kayyûm-i zamân Muhammed Sibgatullah hazretlerinin ilk oğlu, Urvet-ül-vüskâ Muhammed Ma’sûm-i Fârûkî’nin de torunudur. 1645 (H.1055) senesinde doğdu. 1671 (H.1082) senesinde vefât etti. Dedesi Muhammed Ma’sûm-i Fârûkî Serhendî’nin yanında medfûndur. Muhammed Ma’sûm-i Fârûkî hazretleri, bu torununu kendi oğullarından saymıştır. Hattâ kitaplarını ve…

devam oku

Maraz-ı Mevt

Ölüm hastalığı, insanı iş görmekten men eden ve başladığı târihten îtibâren en az bir yıl içinde ölüme götüren hastalık. Ömer bin Abdülazîz, maraz-ı mevtinde; "Allah’ım, ben o kimseyim ki, bana emirlik verdin. Ben kusûr ettim. Yanlış işleri yapmaktan beni nehyettin (sakındırdın). Ben ise isyân ettim" diye üç defâ söyledi ve…

devam oku

Makâm-ı İlliyyîn

Cennet. Bir ma’sûm (günâhsız, suçsuz) çocuk hasta olup, ölüm döşeğine girdiğinde, makâm-ı İlliyyîn, onun makâmı olur. Oradan üç yüz altmış melek gelip, saf saf olup o çocuğun karşısında dururlar ve; "Yâ ma’sûm çocuk! Müjdeler olsun sana, bugün öyle bir gündü r ki, geçmiş olan, anaların ve dedelerinin ve cümle komşularının…

devam oku