Meâric Sûresi

Kur’ân-ı kerîmin yetmişinci sûresi. Meâric sûresi, Mekke’de nâzil oldu (indi). Kırk dört âyet-i kerîmedir. Üçüncü âyet-i kerîmede geçen el-Meâric kelimesinden dolayı Sûret-ül-Meâric denilmiştir. Meâric, ma’recin çoğulu olup yükselme dereceleri demektir. Sûrede, kıyâmetin nasıl olacağı ve hâlleri ile Cehennem azâbı bildirilmektedir. (İbn-i Abbâs, Taberî, Râzî) Allahü teâlâ Meâric sûresinde meâlen buyuruyor…

devam oku

Dezenfeksiyon

  Hastalık yapıcı mikroorganizmaların, insan vücûdunun dışında fiziksel ve kimyasal metodlarla öldürülmeleri işlemi. Dezenfeksiyon yapmaktan maksat, bütün mikroorganizmaların öldürülmesi değil, sâdece hastalıklara yol açanlarının öldürülmesidir. Bütün mikroorganizmaların öldürülmesi işlemine ise, sterilizasyon ismi verilmektedir. Dezenfeksiyon işlemi; hastalık kaynakları olan insan ve hayvanların vücutlarından çıkan ve içlerinde hastalık yapıcı mikroplar bulunan bütün…

devam oku

Nizâmeddîn Evliyâ

Hindistan’da yetişen evliyâdan ve Çeştiyye yolunun büyüklerinden. İsmi Muhammed, babasınınki Ahmed Buhârî’dir. Lakabları; Mahbûb-i İlâhî (Allah’ın sevgilisi), Sultân-ül-Meşâyıh ve Nizâmeddîn Evliyâ’dır. Nizâmeddîn Evliyâ, 1238 (H.636) senesinde Bedâyun’da doğdu. 1325 (H.725) senesinde Hakk’ın rahmetine kavuştu. Doğar doğmaz Kelime-i şehâdet söylediği bildirilen babası Seyyid Ahmed Buhârî, doğuştan velî idi. Aynı şekilde, annesi…

devam oku

Mebde-i Teayyün

İlâhî kemâllerin, yüksekliklerin ilm-i ilâhîde başlangıcı ve ilk kaynağı. Allahü teâlâdan gelen feyzler, nîmetler hep mebde-i teayyünden gelir. (İmâm-ı Rabbânî) Mebde-i teayyün âşık ile ma’şûk arasında berzahtır (yâni köprüdür) (M. Ma’sûm)

devam oku

Mebde ve Meâd

Başlangıç ve sonuç, dünyâ ve âhiret; mahlûkların (yaratılmışların) nereden ve nasıl vücûda geldiği, onları kimin yarattığı, yaratılış hikmetleri, sonunda ne olacakları ve ölümden sonraki hâlleri. Kelâm; Allahü teâlânın zât ve sıfatlarından, nübüvvet (Peygamberliğe âit mes’elelerden) ve mebde’ ve meâd bakımından yaratılmışların hâllerinden bahseden ilimdir. Tecrübî ilimler de mahlûkların hâllerinden bahseder…

devam oku

Dispanser

  Ayakta tedâvisi yapılabilecek durumdaki hastaların, ufak çapta tedâvi edilerek, karşılığında ücret talep edilmeyen veya az ücret alınan bakım evi. Hastaneden başlıca farkı, dispanserlerde yatak bulunmaması hastaların yatmadan teşhis ve tedâvi edilmeleridir. Gerekirse kan, idrar tahlili, aşı yapılır, röntgen filmi çekilir. İlk dispanserler Avrupa’da çeşitli yardım kuruluşlarınca açılmıştır. On dokuzuncu…

devam oku

Nûri Efendi

İstanbul’da yetişen evliyânın büyüklerinden. İsmi, Mehmed Nûri bin Seyyid Hüseyin olup, lakabı Şemseddîn’dir. Seyyid Abdülkâdir-i Geylânînin onbeşinci bâtından torunudur. 1801 (H.1216) senesinde İstanbul’da doğdu. 1866 (H.1282) senesi Şevvâl ayının on dördüncü gecesi İstanbul’da vefât etti. Cenâze namazı, Beşiktaş Sinân Paşa Câmiinde kalabalık bir cemâat tarafından kılındı. Mevlânâ Yahyâ Efendinin türbesine…

devam oku

Nablüsî

Meşhur Osmanlı âlimi ve kerâmetler sâhibi velî. İsmi, Abdülganî bin İsmâil bin Abdülganî en-Nablüsî ed-Dımeşkî’dir. 1640 (H.1050) senesinde Şam’da doğdu. 1731 (H.1143) senesinde Şam’da vefât etti. Kabri Şamda’dır. Abdülganî Nablüsî’nin annesi ona hâmile iken, babası İsmâil binAbdülganî İstanbul’a gitmişti. O zaman, Şam’da bulunan evliyâdan Şeyh Mahmûd adında bir zât, İsmâil…

devam oku

Neccârzâde

Anadolu’da yetişen büyük velîlerden. İsmi Mustafa Rıdâüddîn, babasınınki İbrâhim’dir. 1679 (H.1090) senesinde Şebinkarahisar’da doğdu. 1746 (H.1159) senesinde İstanbul’da vefât etti. Kabri Beşiktaş’ta Sinan Paşa Câmii yanındadır. Neccârzâde doğmadan önce babası İbrâhim Efendiye rüyâsında bir zât; “Allahü teâlâ sana sâlih bir evlâd verecek. Bu evlâdın âlim ve ârif bir zât olacak.…

devam oku