Ergenlik Sivilcesi

Derideki yağ bezlerinin kalitesinin bozukluğu, miktarının fazlalığıyla meydana gelen cilt rahatsızlıklarından biri. Kıl diplerinin dışarıya açılış delikleri genişlemiştir. Buralarda, ifrâzâtın ve derinin üst kısımlarının döküntülerinin toplanmasıyla kirli kahverengi, siyah tıkaçlar meydana gelir. Bunlar aslında yağ bezlerinin ağızlarını tıkarlar ve kepek, kolesterol, yağ ve mikrobasillerden ibârettir. Ergenlik sivilcesinin genellikle ergenlik çağlarında…

devam oku

Etüv

  İçinde belirli bir sıcaklık elde edilerek kurutma, mikrop üretme ve dezenfekte veya sterilizasyon gibi gâyelerle kullanılan âlet. Cihazlar iki kat saçtan olup, hava geçirmez bir de kapağı vardır. Kurutma ve nem alma gibi fizikî hâdiseler yanında bâzı kimyevî reaksiyonlar için lüzumlu yüksek sıcaklık derecelerini elde etmek için de etüvlerden…

devam oku

Rüveym Bin Ahmed

Bağdât velîlerinden. İsmi Rüveym bin Ahmed bin Yezîd bin Rüveym, künyesi Ebû Muhammed’dir. Evliyânın büyüklerinden Cüneyd-i Bağdâdî hazretlerinin arkadaşı idi. Doğum târihi bilinmemektedir. 915 (H.303) târihinde Bağdât’ta vefât etti.Kabr-i şerîfi Bağdât’tadır. Rüveym hazretleri ilim ve edeb üzere yetişti. İdrîs bin Abdülkerîm el-Haddâd’dan kırâat ilmini öğrendi. Dînimizin emir ve yasaklarını iyi…

devam oku

Sâbit Ebü’l-Meânî

Türkistan’ın Fergana bölgesinde son asırda yetişen velî ve mücâhid âlimlerden. İsmi Sâbit, künyesi Ebü’l-Meânî’dir. Hazret-i Ali’nin soyundandır. Hanefî mezhebine mensûb âlimlerdendir. 1866 (H.1283) senesinde Nemnekan’da doğdu. 1927 (H.1346) senesinde aynı yerde vefât etti. Çocukluğu doğum yeri olan Nemnekan’da geçen Sâbit Ebü’l-Meânî küçük yaşta ilim öğrenmeye başladı. Zamânının ve memleketinin usûlüne…

devam oku

Melekût Âlemi

Gözle görülmeyen âlem, ruh ve mânâ âlemi. Buna yalnız Melekût da denir. (Bkz. Âlem) Eğer şeytanlar, âdem-oğlunun (insanoğlunun) kalblerinde dolaşmasaydı; onlar melekût âlemine bakarlardı. (Hadîs-i şerîf-Ahmed bin Hanbel) Mîdesini dolduran kimse, melekût âlemine yükselemez. (Hadîs-i şerîf-İhyâu Ulûmiddîn) Kadir gecesi, melekût âleminin esrârından (sırlarından) bâzı sırların keşf olduğu gecedir. Allahü teâlânın;…

devam oku

Melik (El-Melik)

1.Allahü teâlânın Esmâ-i hüsnâsından (güzel isimlerinden). Zâtında, sıfatlarında, hiçbir şeye muhtaç olmayan, her şey varlığında ve varlıkta kalmasında O’na muhtaç olan, her şeyin sâhibi, yaratıcısı. Kur’ân-ı kerîmde meâlen buyruldu ki: O Allahü teâlâ hak ma’bûd’dur. O’nun ortağı yoktur. O melik’tir, mülkü hiç yok olmaz… (Haşr sûresi: 23) Her gün öğle…

devam oku

Melik-i Adûd

Hükûmeti, idâreyi kuvvet zoru ile ele geçiren kimse, sultan. Buna halîfe-i câire de denir. Biz bu işe peygamberlikle ve Allah’ın rahmeti ile başladık. Bundan sonra hilâfet ve rahmet olur. Ondan sonra, melik-i adûd olur. Ondan sonra da, ümmetimde zulm, işkence ve fesâd olur. İpekli giymek, içki içmek ve zinâ helâl…

devam oku

Mel’ûn

Lânetlenmiş, tard olunmuş, kovulmuş. (Bkz. La’net) Allahü teâlâ Kur’ân-ı kerîmde meâlen buyuruyor ki: Ey mel’ûn! Âdem’e niçin secde etmedin? (buyurunca) İblis dedi ki: Ben ondan daha hayırlıyım. Beni ateşten onu ise topraktan yarattın. (A’râf sûresi: 12) Dünyâ (Allahü teâlânın râzı olmadığı, âhirete zarar veren şeyler) mel’ûndur. Dünyâda, Allahü teâlâ için…

devam oku

Memlûk

Hür olmayan insan. İslâm hukûkunda harbde esir alınıp, İslâm memleketine getirilen kimse, köle. (Bkz. Köle)

devam oku

Memnû

Yasak. Dînen yasak edilmiş. Almak memnû’ olan şeyi vermek dahi memnû’ olur. Meselâ rüşvet almak, alan hakkında memnû’ olduğu gibi, vermek dahi veren hakkında memnû’dur. (Mecelle: 34) İşlenmesi memnû’ olan şeyin istenmesi dahi memnû’ olur. Yâni bir şeyin işlenmesi yasak ise, o şeyin yapılmasını başkasından istemek ve yapılmasına vâsıta ve…

devam oku