Mütekebbir (El-Mütekebbir)

1.Allahü teâlânın ism-i şerîflerinden. Yaratılanların sıfatlarından uzak, vehim ve aklın anlamasından yüksek, azamet ve kibriyâ (büyüklük) sıfatıyla her şeyden ayrılmış olup, her şeyden yüce ve yüksek olan. Allahü teâlâ Kur’ân-ı kerîmde meâlen buyurdu ki: Allahü teâlânın ilâhlıkta şerîki, ortağı yoktur. Mülkü hiç yok olmayan bir meliktir. Noksanlık olan her şeyden…

devam oku

Mütekellim (El-Mütekellim)

1. Söyleyici mânâsına Allahü teâlânın isimlerinden. Allahü teâlâ hayy (diri), âlim (bilici), kâdir (kudret sâhibi) ve mütekellim olarak ve sonsuz zamanlarda hep hâzır ve nâzırdır (görücüdür). Hayât, ilim, kudret ve kelâm sıfatları zamansız ve mekânsız olduğu gibi, hâzır ve nâzır olması da zaman ve mek âna bağlı değildir. Allahü teâlânın…

devam oku

Miskîn

1. Bir günlük nafakasından (yiyeceğinden, giyeceğinden) fazla bir şeyi olmayan müslüman. Allahü teâlâ, âyet-i kerîmelerde meâlen buyurdu ki: … Fazla ihtiyarlık ve devamlı hastalık gibi sebeblerle oruç tutmaya güç yetiremeyenler üzerine, bir miskîn doyuracak kadar fidye vermek lâzımdır… (Bekara sûresi: 184) Akrabâya, miskîne ve yolda kalmışa hakkını ver. Bununla berâber…

devam oku

Mütekâmil

Kemâle erişmiş, olgun, üstün. İslâm dîni dünyânın en mütekâmil, en mantıkî ve en son dîni olduğundan, onun hakkında bir kitap yazabilmek için, yazanın yüksek tahsilli yâni ilim sâhibi olması, Arabî, Fârisî ve bir ecnebî lisânı bilmesi, en yeni tabiî ve fennî bilgiler yanında İslâ m ilimleri ile de mücehhez (donanmış)…

devam oku

Histeri

  Çeşitli organ hastalıklarını taklid eden, mental (zihnî) bozukluklarla kendini gösteren ve çok şekilleri olan bir ruh hastalığı. Yunanca “histeron” (rahim) kelimesinden kaynaklanan bu rahatsızlığın sebebini Hippokrates ve çağdaşları rahmin vücutta yer değiştirmesine bağlamışlar ve “Tota mulier inutero-Bütün kadınlar rahminin içindedir” kavramı ortaya atılmıştır. Bugün için bu görüş değerini kaybetmiştir.…

devam oku

Mütekaddimîn

Önce gelenler; kelâm ilminde, İmâm-ı Gazâlî’ye, fıkıh ilminde Şems-ül-Eimme Hulvânî’ye kadar gelen İslâm âlimleri. Mütekaddimîn âlimlerine göre, Kur’ân-ı kerîm ve din dersi öğretmek ve ezân, imâmlık için para ile adam tutmak câiz değildir. Dînen uygun değildir. Fakat müteahhirîn (sonradan gelen din âlimleri) ise câiz olur, dedi. Çünkü, son zamanlarda, dinde…

devam oku

Mislî

Çarşıda, pazarda aynı evsâfta, özellikte benzeri bulunan, fiyatları farklı olmayan mal. Ağırlıkla, hacim ve uzunlukla ölçülenlerden fabrikada, tezgâhta yapılan şeyler ve sayı ile ölçülenlerden, aynı büyüklükte olanlar ve aynı büyüklükteki yumurta ve karpuz mislî maldır. (İbn-i Âbidîn) Mislî malı telef eden, benzerini, mislî olmıyan malı telef eden, kıymetini öder. (İbn-i…

devam oku

Mütehassıs

İhtisas sâhibi, uzman. Bir işin hakîkatini, iç yüzünü çok iyi bilen, bir ilim dalında veya meslekte mâhir olan. Evliyâ, kalb, rûh mütehassısları olup, herkesin bünyesine ve hastalığına ve zamânının zulmetine ve fesâdına (bozukluğuna) uygun olarak rûhun ilâclarını hadîs-i şerîflerden seçerek söylemişler ve yazmışlardır. (Sarı Abdullah Efendi) İslâm bilgilerinin ve tasavvuf…

devam oku

Mevzûn

Ölçülü, tartılı, ağırlıkla ölçülen, tartılan mal. Birkaç kimse arasında müşterek (ortak) olan mekîl (ölçek ile ölçülen) veya mevzûn olan bir malı ölçmeden paylaşmak fâiz olur. (Ömer Nesefî)

devam oku