İç Salgı Bezleri

  Salgıladıkları hormonları, “hedef organ”lara taşıyacak olan kana veren, kanalsız bezler. Dış salgı bezleri dediğimiz salgı organları ise, bir kanal vâsıtasıyla ifrâzâtlarını bir vücut kısmına iletirler. Meselâ karaciğerin dış salgısı olan safra ince barsağa dökülür. Pankreasın hem dış, hem de iç salgısı vardır. Hormonların pek çoğu kanda belli protein moleküllerine…

devam oku

Müstekîm

Doğruluk üzere olan, doğru yolda yürüyen. Doğrulukla sıfatlanmış kimse. (Bkz. Sırât-ı Müstekîm ve İstikâmet) Müstekîm ol, hazret-i Allah utandırmaz seni. (Diyâr-ı Bekrli Saîd Paşa)  

devam oku

Jigantizm (Devlik Hastalığı)

Hipofiz ön lobundan salgılanan büyüme hormonunun aşırı salgılanması sonucu doku ve organların aşırı gelişmesi. Devlik hastalığı. Hipofiz ön lob hücrelerinin büyüme hormonunu aşırı salgılaması, hipotalamustan aşırı uyarı verilmesinden veya hipofiz hücrelerinde hormon yapan bir tümör (ur) gelişmesinden olabilir. Büyüme hormonu salgısının artması büluğ çağından evvel, yâni kemik gelişimi tamamlanmadan olursa,…

devam oku

Mu’accel

Peşin olarak verilen. Acele ödenen şey. (Bkz. Mehr) Nikâh akd edilirken (yapılırken) tek mehr söylenip, ne kadar mu’accel olduğu bildirilmedi ise, âdete ve zevcinin emsâline (akranlarına) göre söylenilenin bir miktârı mu’accel olur. Mehrin hepsi mu’accel denildi ise mu’accel olur. (Fetavâ-yı Hindiyye)

devam oku

Müşekkik

Bir cins içindeki ferdlerin hepsinde eşit miktârda bulunmayan sıfat, özellik. İlim, âlimlerin bâzısında az, bâzısında çok olan bir sıfattır.Bu sebeple din bilgilerinde, ilmi en çok olan âlime güvenilir. Akıl da ilim gibi müşekkik olup, insanlarda eşit olarak bulunmaz. Hiç yanılmayan, hatâ etmeyen selîm akıl, peygamberlerde ale yhimüsselâm bulunur. Peygamberlerin akıllarına…

devam oku

Müşârata

Şartlaşma, sözleşme. Nefs muhâsebesinin (nefsi hesâba çekmenin) ilk basamağı olup, Allahü teâlânın beğendiği işleri yapma, beğenmediklerinden sakınma ve âhirete hazırlanma husûsunda nefsle sözleşme. Din büyükleri, dünyânın bir pazar yeri gibi olduğunu ve burada, nefs ile alış-verişte olduklarını anlamışlardır. Bu ticâretin kazancı Cennet’tir. Ziyânı (zarârı) da Cehennem’dir. Yâni kârı, ebedî seâdet…

devam oku

Muâhede

Andlaşma. (Bkz. Ahd) İslâm halîfeliğinin bir an evvel kaldırılması İngilizlerin birinci düşünceleridir. Kırım muhârebelerine sebeb olmaları ve burada Türklere yardım etmeleri hilâfeti mahv etmek için bir hîle idi. Pâris muâhedesi bu hîleyi açıkça ortaya koymaktadır. (Abdürreşîd İbrâhim Efendi)

devam oku

Müşâhedât

Kalb gözüyle görmeler veya bu yolla görülen şeyler. Müşâhede kelimesinin çoğuludur. Ahvâl ve mevâcid (hâller ve kendinden geçme) ve müşâhedât ve tecelliyât (hakîkatlerin kalbe yerleşmesi) tasavvuf yolunun başlangıcında ve arada meydana gelir. (İmâm-ı Rabbânî) Dünyâda vâki olan müşâhedât tamâmen zıllere, gölgelere bağlıdır ve hayâl kaydından, bağından kurtulmuş değildir. (Muhammed Ma’sûm)…

devam oku

Müste’min Kâfir

Müslüman bir memlekete onların izni ile giren müslüman olmayan kimse. Dâr-ül-İslâm’a (İslâm ülkesine) müste’min olarak gelen bir kâfir, burada yaşamakta olan bir zımmî gibi, yâni gayr-i müslim vatandaş gibi korkusuz yaşar. Onun haklarına mâlik olur. Müste’mine veya zımmîye olan borcunu ödemeyen müslüman hapsolunur. (İbn-i Âbidîn) Dâr-ül-İslâm’da bulunan müste’min kâfirin yalnız…

devam oku

Gebelik

  Doğacak yavrunun dış çevrede hayâtını sürdürebilecek derecede gelişinceye kadar karında, yâni rahimde taşınması. Kadın ve erkeğin üreme hücrelerinin birleşip ana rahmine yerleşmesiyle kadında gebelik dönemi başlamış olur. Ortalama dokuz ay sürecek olan cenin-anne müşterek hayâtında, cenin, annenin besin maddelerini kendi ihtiyâcı için kullanıp, büyümeye çalışırken, kadın organizması da aydan…

devam oku