Mu’ânaka

İki kişinin birbirinin boynuna sarılması. Âdem aleyhisselâmdan İbrâhim aleyhisselâma kadar, selâmlaşma, birbirine secde etmekle olurdu. Sonra bunun yerine mu’ânaka ile oldu. Muhammed aleyhisselâm zamânında el ile müsâfeha sünnet oldu. (Muhammed Rebhâmî) Âlimler buyurdular ki: Mu’ânaka edenlerin üzerinde bir gömlek veya cübbe gibi bir şey varsa, mu’ânaka câizdir. (Burhâneddîn Mergînânî) Mu’ânakanın…

devam oku

Müstağnî

1. Başkasına muhtâç olmayan. Allahü teâlâ bütün varlıklardan müstağnîdir. Bütün canlılar îmân etse, itâat etse, O’na hiçbir faydası olmaz. Bütün âlem kâfir (inançsız) olsa, azgın taşkın olsa, karşı gelse O’na hiçbir zarar vermez. (Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdî) 2.Sâhib olduğu şeyle kanâat edip, insanlardan bir şey beklemiyen. İhtiyâcını başkalarına söylemiyen. Ebû Hâzim’e;…

devam oku

Müsliman (Müslüman)

Allahü teâlânın, peygamberleri vâsıtasıyla gönderdiklerine ve Muhammed aleyhisselâma îmân edip, Allahü teâlânın emirlerini yerine getiren, yasaklarından kaçan kimse. Allahü teâlâ Kur’ân-ı kerîmde meâlen buyuruyor ki: Mallarını, canlarını fedâ ederek din düşmanları ile, Allahü teâlânın rızâsı için cihâd, muhârebe eden müslümanlar, oturup, kapanıp ibâdet edenlerden daha üstündür. Hepsine Cennet’i söz veriyorum.…

devam oku

Mu’attala

Allahü teâlânın sıfatlarını inkâr eden bozuk bir fırka, topluluk. Nikâh ile alması haram olan yirmi beş kadından birisi de veseniyye yâni puta tapan kadınlardır. Güneşe, yıldızlara, resimlere ve heykellere tapınanlar ve Mu’attala ve Bâtıniyye ve İbâhiyyeden olanlar ve zındıklar yâni koyu müslüman görünüp küfre sebe b olan şeylere îmânın şartı…

devam oku

Mu’âvvizeteyn

Felak ve Nâs sûrelerinin ikisine berâber verilen isim. Cumâ namazından sonra, yedi defâ ihlâs ve mu’âvvizeteyn okuyanı, Allahü teâlâ, bir hafta, kazâdan, belâdan ve kötü işlerden korur. (Hadîs-i şerîf-Fevâid-i Osmâniyye) Dertlerden, belâlardan kurtulmak; şeytanın, cinlerin şerrinden korunmak için, Mu’âvvizeteyn’i çok okumak faydalıdır. (Seyyid Abdülhakîm)

devam oku

Mu’âyede

Bayramlaşma. Birbirinin bayramını kutlama. Selçuklular ve Osmanlılarda muâyede merâsimleri pek muhteşem olurdu. Sultanlar bayram namazı kılmak için büyük bir alayla (toplulukla) selâtin yâni sultanlar tarafından yaptırılan câmilerden birine giderlerdi. Bayram namazı kılındıktan sonra sultan, sarayda devlet erkânıyla bayramlaşırdı. (İslâm Târihi Ansiklopedisi) Osmanlılarda pâdişâhın bayramı tebrik merâsimi, İstanbul’un fethinden on dokuzuncu…

devam oku

Mubâh

Dînimizde yapılması emr olunmayan ve yasak da edilmeyen şeyler. Mubahlar, iyi niyetle yapılınca tâat (Allahü teâlânın beğendiği şey) olur. Kötü niyetle yapılınca, günâh olur. İnsan, mubâh bir işe başlarken niyyetine dikkat etmelidir. Niyyeti iyi ise, o işi yapmalıdır. Niyyeti, yalnız Allahü teâlâ için olmazsa, ya pmamalıdır. (Seyyid Abdülhakîm Efendi) Allahü…

devam oku

Mûcid (El-Mûcid)

Îcâd eden, yoktan vâr eden, yaratan mânâsına Allahü teâlânın isimlerinden. "Ben civaya bakınca, bunu yaratanın büyüklüğüne hayran oluyorum. Buna ne türlü hassalar vermiş! Bunları düşündükçe, aklım başımdan gidiyor.Benim buluşlarım esâsen dünyâda bulunan, fakat o zamâna kadar insanların göremedikleri büyük hârikaların ancak, ufacık bir kısmını meydana çıkarmaktan ibârettir… Ben mûcidim ha…!…

devam oku