Kabirde nimet de vardır azap da!..

Kabirde nimet de vardır azap da!.. Ehl-i sünnet âlimleri, kabirde nimet ve azap olduğunu, bunun hem rûha hem de bedene birlikte olduğunu söz birliği ile bildirmişlerdir.   Dürrîzâde Seyyid Ârif Efendi Seksenyedinci Osmanlı şeyhülislâmıdır. İstanbul’da doğdu. Doğum târihi bilinmemektedir. 1225 (m. 1810)’da İstanbul’da vefât etti. Bir dersinde buyurdu ki: Dirilerin, mezardaki…

devam oku

İstanbul gibi bir yerde…

İstanbul gibi bir yerde… “Randevu alıp Türkiye Hastanesi’ne gittik. Açık alanda sayfiye yeri gibi bir kafeteryası vardı…”   Hastane hastane dolaştırdıktan sonra nihayet Türkiye’nin önde gelen hastanelerinden birinin yoğun bakım servisi kabul etmişti. İki gün yoğun bakımda kaldık. İki gün de normal serviste yattıktan sonra başhekim olan doçent bey ile…

devam oku

Rüşvet almak ve vermek

Rüşvet almak ve vermek Rüşvet, haksız kazanç yollarından biridir. Dinimiz, rüşvet almayı ve vermeyi yasak etti. Rüşvet, yüz kızartıcı bir suç ve günahtır. Rüşvet, insana musallat olan en kötü bir hastalıktır.     Dinimizin haram saydığı kazanç yolları: -3- Dünya malından çoğunun yenmesi ve kullanılması haram değildir. Helal olan şeyler…

devam oku

Mübarek üç aylar

Mübarek üç aylar Allahü teâlâ​; Receb, Şaban ve Ramazan aylarını, kullarının yalvarmaları, dua ve tövbe etmeleri için sebep kılmıştır.   Sual: Halk arasında üç aylar olarak bilinen aylar hangileridir ve bunların özelliği, kıymeti nedir? Cevap: Allahü teâlâ, kullarına çok acıdığı, merhamet ettiği için, bazı günlere, gecelere ve aylara kıymet vermiş,…

devam oku

Yumuşak huylu, açık sözlüydü…

Yumuşak huylu, açık sözlüydü… Medineli sahâbilerden Şeddad bin Evs “radıyallahü anh”, yumuşak huylu, açık sözlü, hiddet zamanında gadabına hâkim olan bir zattı. Çok ibâdet ederdi. Çok da gayretliydi. “Allah korkusu” kalbinden çıkmazdı! Hep tefekküre dalar, Allahü teâlânın rahmetiyle birlikte, azabını da hatırlayıp “Yâ Rabbî! Cehennem ateşinin şiddetini düşündükçe uykularım kaçıyor”…

devam oku

Allah için yapılan zayi olmaz!..

Allah için yapılan zayi olmaz!.. Üç kişi yola çıkarlar. Geceyi geçirmek için bir mağaraya girerler. Derken dağdan bir taş düşer ve mağaranın ağzını kapatır!..   Ebû Avâne Nişâbûrî hazretleri hadîs ve Şafiî fıkıh âlimidir. 230 (m. 844)’de doğdu. 316 (m. 928)’de İran’da, İsferâin’de vefât etti. Rivâyet ettiği bir hadîs-i şerif şöyledir:…

devam oku

Bizi sorguya çeken bayan!..

Bizi sorguya çeken bayan!.. “Cipin içinden İl Sağlık Müdürü ile bir bayan indiler. Doğru doktorun odasına yöneldiler…”   1974 yılı Ekim ayında Bitlis Tatvan’da Merkez Sağlık Ocağında sağlık memuru olarak göreve başladım. Merkez ve köylerine hizmet vermeye çalışıyorduk. İlçede tek sağlık ocağı olarak hem merkezde hem köylerde bütün sağlık hizmetlerini,…

devam oku

İnsana, tercih hakkı verilmiştir

İnsana, tercih hakkı verilmiştir İnsanların isteyerek yaptıkları şeyler, insanın kesbi ile Allahü teâlânın yaratmasından meydana gelmektedir.   Sual: İnsan yaptığı işlerde mecbur mudur; eğer mecbur ise yaptıklarından niçin hesaba çekilecektir? Cevap: İnsanlar, mahluk, yaratılmış olduğu gibi, bütün işleri, hareketleri de, Allahü teâlânın mahlukudur. Çünkü Ondan başka, kimse bir şey yapamaz, yaratamaz.…

devam oku

Din, huzuru, rahatı sağlar

Din, huzuru, rahatı sağlar Din bilgileri, fennin hazırladığı aletlerin, rahat, huzur ve medeniyet için kullanılabilmelerini sağlar.   Sual: İnsanlar, dini terk edip sadece fen bilgilerini öğrenip teknikte ilerleseler, dünyada rahat ve huzurlu olamazlar mı? Cevap: Allaha iman, Allah korkusu ve İslam dini, maddi meselelerde aciz kalan insanlara ümit ve çalışma azmi…

devam oku