Muhâlefetün-lil-Havâdis

Allahü teâlânın, zâtında, sıfatlarında ve fiillerinde (işlerinde) yarattıklarına, hiçbir bakımdan benzememesi. Âkil ve bâliğ (akıllı ve ergenlik çağına gelmiş) olan kadın ve erkek her müslümanın, Allahü teâlânın zâtî ve subûtî sıfatlarını doğru bilmesi ve inanması lâzımdır. Herkese ilk farz olan şey budur. Bilmemek özür olmaz, büyük günahtır. Allahü teâlânın zâtî…

devam oku

Mürâhıka

Dokuz yaşına girdiği hâlde henüz bâliğa olmamış yâni ergenlik çağına gelmemiş kız çocuğu. Mürâhıka, erkeklerle aynı safta namaza dursa, onun yanında bulunanın namazı bozulur. (İbn-i Âbidîn)  

devam oku

Müntehî

Sona eren, nihâyete kavuşan. Tasavvuf yolunda çıkılabilecek derecelerin sonuna varan velî. Müntehîlerin vazîfesi, halk arasında Hak ile olmaktır. (Cüneyd-i Bağdâdî) Müntehînin terakkîsi (ilerlemesi) namaz ibâdetine bağlıdır. (Muhammed Ma’sûm-i Fârûkî)  

devam oku

Muhammed Aleyhisselâm

Allahü teâlânın insanlara gönderdiği son peygamber. Allahü teâlâ Kur’ân-ı kerîmde meâlen buyurdu ki: Muhammed (sallallahü aleyhi ve sellem) , peygamberlerden başka (bir şey) değildir. O’ndan evvel daha nice peygamberler gelip geçmiştir. Şimdi O ölür yâhud öldürülürse, ökçelerinizin üstünde (gerisin geri) mi döneceksiniz. Kim (böyle) iki ökçesi üzerinde (ardına) dönerse, elbette…

devam oku

Mürâhık

Âkıl ve bâlig yâni ergenlik çağına ulaşmadığı hâlde ulaşmış gibi gösteren erkek çocuk. Mekke’den üç gün üç gecelik uzak yerlerde bulunan hür kadının hacca gidebilmesi için, üç mezhebde, zevcenin veya nikâhı düşmeyen ebedî mahrem akrabâsından fâsık ve mürted olmayan âkıl ve bâlig veya mürâhık bir erkeğin berâber gitmesi lâzımdır. Bunun…

devam oku

Müntekim

İntikam alıcı. Zâlim ve mütekebbir (kibirli) cânîleri başkalarına ders olacak şekilde cezâlandıran, âsîleri ve taşkınlık yapanları şiddetli azâb ile azablandıran. Kur’ân-ı kerîmde meâlen buyruldu ki: Allahü teâlânın âyetleri hâtırlatıldıktan sonra, onlardan yüz çeviren kimseden daha zâlim kimdir?Biz mücrimlerden (müşriklerden) müntekimiz. (Secde sûresi: 22)  

devam oku

Kürek Kemiği

Omuz mafsalını kol kemiği ile birlikte meydana getiren sırtın üst kısmında yer alan yassı bir kemik. Tıp dilindeki ismi scapuladır. Sağlı ve sollu olmak üzere iki tanedir. Kaburgaların üzerinde yer alır, fakat kaburgalar ile birleşmemiştir. Kol kemiğinin yuvarlak başı ile birleşerek omuz mafsalını meydana getirir. Omuz mafsalı, kolun her türlü…

devam oku

Muhammed Sûresi

Kur’ân-ı kerîmin kırk yedinci sûresi. Muhammed sûresi, Medîne-i münevverede nâzil oldu (indi). Otuz sekiz âyet-i kerîmedir. İkinci âyetinde Resûl-i ekremin ism-i şerîfi geçtiğinden sûreye Sûret-ül-Muhammed denilmiştir. Ayrıca yirminci âyet-i kerîmede kıtale (adam öldürmeye) işâret olduğu için Sûret-ül-Kıtal da denilmektedir. Sûrede Resûl-i ekreme inanan ve Hakk’a uyan mü’minlerin bağışlanacağı, bunların kavuşacakları…

devam oku

Kurşun Zehirlenmesi

Kurşunun; hazım, solunum veya deri yoluyla vücuda girmesi sonucu ortaya çıkan bir zehirlenme çeşidi. Önceleri kullanılan yağlı boyalar, kurşun ihtivâ ettiğinden zehirlenmeler ortaya çıkabiliyordu. Bunun yanında kurşun veya bileşiğini kullanan endüstrilerdeki işçilerde kurşun zehirlenmesi görülebilir. Ayrıca, patlamalı motorlarda vurmayı önlemek için benzine tetra etil kurşun ilâve edilir. Ancak ekzoz gazı…

devam oku

Muâheze

Azarlama, darılma, paylama, cezâlandırma. Allahü teâlâ âyet-i kerîmelerde meâlen buyurdu ki: Allahü teâlâ sizi yemîn-i lağv (geçmiş bir şey için zan ile yanlış yemin etmek) ile muâheze etmez. Fakat (kasıdla, bilerek) akd ettiğiniz yeminlerde (geçmişte bir şey için yalan söyleyerek veya ilerde yapacağım yâhut yapmayacağım diye yalan yere yemi n…

devam oku