“Ey İbrahim! O dergâhı tamir et!..”

“Ey İbrahim! O dergâhı tamir et!..” Kahire’de yaşayan evliyanın büyüklerinden Metbuli hazretleri, çocukken Resulullah Efendimizi rüyasında çok görür ve annesine anlatırdı. Annesi onu dinlerdi. Ve ona derdi ki: “Er o kimsedir ki, Resulullah Efendimizi uyanıkken görür ve görüşür…” Bir müddet geçti… Uyanıkken gördü. Annesi sevindi ve; “İşte şimdi erlik mertebesine…

devam oku

“Ya hayır söyle yahut sus!..”

“Ya hayır söyle yahut sus!..” “Her kim Allaha ve kıyâmet gününe îmân ediyorsa, ya hayır söylesin yahut sussun! Her kim Allaha ve son güne îmân ediyorsa komşusuna ikram etsin!..”   Muhammed Rebeî hazretleri hadîs âlimidir. Yüz bin hadîs-i şerîfi, râvileriyle birlikte ezbere bilirdi. Meşhûr fıkıh âlimi Ebû Ca’fer Tahâvî ile sohbet…

devam oku

Osmanlı’nın, üç kıtada hizmet götürdüğü yerler

Osmanlı’nın, üç kıtada hizmet götürdüğü yerler 624 sene üç kıtada at koşturan şerefli ecdâdımız Osmânlılar, gittikleri her yere ilim-irfân, ahlâk-fazîlet, medeniyet, adâlet-hakkâniyet, insan hakları, nûr-hidâyet götürmüş, bütün insanların çok rahat bir şekilde, can-mal-ırz emniyeti içerisinde yaşamalarını temin etmişlerdir… “Osmânlı İmparatorluğu”nun eski topraklarında kurulan devletleri [64 adet], hâkimiyetimizde veya himâyemizde kalış…

devam oku

Ölü kabre konulduğu zaman

Ölü kabre konulduğu zaman Peygamber efendimiz buyurdu ki:​ “Ölü kabre konulduğu vakit, önce bir melek seslenir. O meleğin ismi Rûmândır…”   Sual: Herhangi bir kimse ölüp kabre konulduğunda, kendisini neler beklemekte ve orada karşılaştığı ilk şey nedir, ne ile karşılaşmaktadır? Cevap: İmam-ı Gazâlî hazretleri Dürre-tül Fâhire fî-keşf-i ulûm-il-âhıre kitabında, konu ile…

devam oku

“Telefonun var, acele gel!”

“Telefonun var, acele gel!” “Günlerim böyle geçip gidiyordu. Uğradığım haksızlık nedeniyle de çalışma şevki zaten kalmamıştı…”   Kaderime razı bir hâlde sabah gidiyorum sağlık ocağını açıyorum akşama kadar karakolda ve köy içinde vakit geçiriyor akşamleyin gelip kapıyı kapatıyorum… Günlerim böyle geçip gidiyordu. Uğradığım haksızlık nedeniyle de çalışma şevki zaten kalmamıştı……

devam oku

Ne olur oğlumu kurtarın!

Ne olur oğlumu kurtarın! Bir kadın, Kahire evliyasından Metbuli hazretlerine gelip yana yakıla ağlayarak “Kâfirler oğlumu esir alıp götürdüler, ne olur oğlumu kurtarın!” diye yalvardı. Büyük zât çok üzüldü! Kalbinden dua etti… Ve hemen ardından; “İşte, oğlun geliyor” buyurdu. Kadıncağız baktı, gerçekten oğlu geliyordu… Sevinçle koşup, sarıldı oğlunun boynuna… ● ●…

devam oku

Düşmanı dost yapan sıfatlar

Düşmanı dost yapan sıfatlar Kendisine iyilik etmeyene hediye vermek, ihsânın en üstün derecesidir. Kötülük edene ihsânda bulunmak, insanlığın en yüksek derecesidir…   İbn-i Dehhân hazretleri fıkıh, lügat ve ferâiz (mîrâs) ilimleri âlimlerdendir. Doğum târihi bilinmemekte olup, 590 (m. 1194)’de Şam’da vefât etti. Vefatından kısa bir zaman evvel buyurdu ki: Hadis-i…

devam oku

Beylikten İmparatorluğa…

Beylikten İmparatorluğa… Söğüt ve Domaniç yaylalarına 400 çadır hâlinde yerleşen şerefli atalarımız, kısa zamanda beylik, hânlık/hâkânlık, devlet ve cihân imparatorluğu meydana getirmişlerdir…     Fransız târihçi Grengur, Osmanlı Devleti’nin kuruluşu, gelişmesi ve yükselmesi hakkında, “Bu yeni imparatorluğun teessüsü [kuruluşu], beşer [insanlık] târihinin en büyük ve hayrete değer [şaşılacak] vakalarından [olaylarından] biridir” demektedir. Söğüt ve…

devam oku

O yıllar ülkem böyleydi…

O yıllar ülkem böyleydi… “Şimdi aradan yıllar geçmesine rağmen hâlâ tam olarak çözemediğim bir şey var!..”   Müdür beyin inadından vazgeçip izin ve tayin kâğıdımı imzalayacağını öğrenince hem şaşırdım hem çok sevindim. Postanede telefonla konuştuğum personel şefine de telefonda konuşturan postacıya da teşekkür ettikten sonra sağlık ocağı yanındaki karakola geldim.…

devam oku

Ondan intikam alacaklardı!

Ondan intikam alacaklardı! Kahire’de yaşayan evliyadan Metbuli hazretleri, talebeleri ile bir yere giderken, yolda Kemalüddin adında bir çocuğun güvercinlerle oynadığını gördü. Bu çocuk nesep olarak Türk idi.  Metbuli hazretleri geldi. Kuşlarıyla oynamakta olan Kemalüddin’e dönüp “Şeyhülislâm Kemalüddin’e merhaba!” diye seslendi. Talebeleri, o çocuğa latife/şaka yapıyor zannettiler. Çocuk, o an oyunu…

devam oku