“O, aramızda sırdır anneciğim!”

“O, aramızda sırdır anneciğim!” Bir gün Enes bin Mâlik’i, Resulullah Efendimiz bir yere gönderdiğinden eve geç gelmişti. Annesi Ümmü Süleym; “Niçin geç kaldın?” dedi. Hazret-i Enes; “Peygamberimiz, beni bir işe gönderdi de onun için” dedi. Annesi sordu: “Ne işiydi bu?” Hazret-i Enes; “O, aramızda sırdır anneciğim, söyleyemem” diye cevap verdi.…

devam oku

Çeşitli şekillerde yarış tertip etmek

Çeşitli şekillerde yarış tertip etmek Her şeyle yarış etmek ve bilmece çözmek helaldir. Bunları kumarla yapmak haramdır.   Sual: Çocuklar, gençler arasında bulmaca çözerek, bilmece sorarak çeşitli yarışlar yapmanın, tertip etmenin, dinimiz açısından bir mahzuru var mıdır? Cevap: Konu ile alakalı olarak İbni Âbidînde deniyor ki: “Her şeyle yarış etmek…

devam oku

Resûlullahı vesile ederek istemek…

Resûlullahı vesile ederek istemek… Basra Kadısı Ebû Hasen, bir şafak vakti kalkınca, gözünün görmediğini fark etti. Namazdan sonra Resûlullahı vesile edip yardım istedi…   Ebû Nasr Rûyânî hazretleri Şafiî mezhebi usûl ve fürû âlimidir. İran’daki  Rûyân şehrinde doğan Ebû Nasr hazretleri, 505 (m. 1117) yılında vefât etti. Resûlullah efendimizi (sallallahü…

devam oku

Kemik çorbası da ne ki?

Kemik çorbası da ne ki? “Ne istendiğine ister istemez baktım. Kadın büyükçe, dışı bembeyaz bir sığır uyluk kemiğini kıza verdi!..”   Tortum, benim cumhuriyet savcısı olarak kura ile ilk atandığım yerdir. Erzurum’un bir ilçesidir. Doğal yapı olarak çok engebelidir. Eskiden tamamen ormanlık olup zamanla kesile kesile tümden çıplak tepeler hâline…

devam oku

Tortumlu olanlar bilir ama…

Tortumlu olanlar bilir ama… “Muhtar söylemişti ama unuttum… Yıllar önce ayrıldığım için de bir tanıdık bulup öğrenemedim…”   Tortum ilçesinin hemen alt tarafından Tortum Çayı akmaktadır. Kışın coşkun akan sular geniş bir dere yatağı oluşturmuştur. Yaz mevsiminde sular tamamen azaldığından kenarında iki taraflı geniş bir kumsal ve çakıllık ortaya çıkar.…

devam oku

Eline bir hançer alıp saldırdı!..

Eline bir hançer alıp saldırdı!.. Hazret-i Âişe ile Hazret-i Ümmü Süleym “radıyallahü anhümâ”, Hendek Harbi’nde çocuklarla birlikte, kale gibi bir evde mahfuz kalmışlardı. Ümmü Süleym, hicretin yedinci senesinde Hayber Savaşı’nda Resulullah’ın yanında bulundu. Bizzat savaşa katıldı. Çok hizmetler yaptı… Mekke’nin fethinde de bulundu. Huneyn Savaşı’na da iştirak etti. Bu sırada oğlu Abdullah’a hamileydi.…

devam oku

Zarar veren yiyecekleri yemek

Zarar veren yiyecekleri yemek Bazı kimselere balık, süt, yumurta, bal, biber zarar verir. Bunlar, yalnız zarar verenlere haram veya mekruh olur.   Sual: Bazı kimselerin bedenine, yiyecek ve içeceklerden zarar verenler oluyor. Böyle kimselerin, bedenlerine zarar veren bu yiyecekleri yemeleri günah mı olur? Cevap: Hadîka kitabında yemesi haram olanlar anlatılırken buyuruluyor…

devam oku

“Âhir ömrümü nerede geçirsem?”

“Âhir ömrümü nerede geçirsem?” İslam âlimlerinin büyüklerinden Süfyan-ı Sevrî rahimehullah “âhir ömrümü nerede geçirsem?” diye çok düşünür. Etrafındakilere sorar: “Nereye yerleşsem acaba?”   Güzel yerlerde yaşamayı kim istemez?.. Hayat kısa da olsa insan rahat edebileceği beldeleri seçer, havasına, suyuna, yeşiline bakar. İmkânı olan sayfiyelere çekilir, varidatını mesud bahtiyar geçirmek için harcar. Peki maddiyat…

devam oku

Velî kulların alâmetleri…

Velî kulların alâmetleri… Velî kullar; kendileri ile beraber bulunup, meclislerinde ve sohbetlerinde bulunan kimselerin, en güzel bir şekilde Allahü teâlâyı anmalarına vesile olurlar.   Ebû Nuaym İsfehânî hazretleri hadîs âlimlerinden olup, İran’ın İsfehân şehrinde 336 (m. 948)’de doğup, 430 (m. 1038)’de vefât etti. Çok kitap yazdı. Bunlardan, “Hilyet-ül-evliyâ” kitabının mukaddimesinden…

devam oku

“Abdest almasını sizden öğrendim”

“Abdest almasını sizden öğrendim” Hazret-i Hasan ve hazreti Hüseyin bir gün çölde gidiyorlardı. Bir ihtiyârın abdest aldığını gördüler. Ancak, adamcağız abdesti doğru almıyor, şartlarına uymuyordu.     Câhil kimseler, ahmaklar, din bilgisi olmayanlar, lüzumsuz kızmaya, bağırıp çağırmaya “erkeklik” ve “izzet-i nefs” diyorlar. Gadab kötü huyunu süslüyorlar, güzel göstermeye çalışıyorlar. Kızmanın, sinirlenmenin iyi olduğunu…

devam oku