Kan Kanseri

Kanda, kan yapıcı dokularda ve diğer organlarda anormal kan hücrelerinin kontrolsüz olarak çoğalmasıyla ortaya çıkan bir hastalık. Tıp dilinde lösemi olarak geçer. Sebebi tam olarak bilinmemekle beraber çeşitli kimyasal ajanların, radyasyonun virüs adı verilen mikropların hastalığın meydana gelişinde rol oynadığı ve bazı genetik hastalıkların da, hastalığa yatkınlık teşkil ettiği düşünülmektedir.…

devam oku

Mürsel Hadîs

Sahâbe-i kirâmın (Resûlullah efendimizin sohbetinde yetişen mübârek insanların) ismi söylenmeyip, Tâbiîn’den (Sahâbe-i kirâmı görüp, sohbetinde yetişen kimselerden) birinin, doğruca, Resûl-i ekrem buyurdu ki, diyerek bildirdiği hadîs-i şerîfler. (Bkz. Hadîs) İmâm-ı a’zam Ebû Hanîfe hazretleri, ictihâdında (Kur’ân-ı kerîm ve hadîs-i şerîflerden çıkardığı hükümde) sünnete tâbi olmakta herkesten ileri gitmiş, mürsel hadîsleri…

devam oku

Kan

  İnsan ve hayvanlarda damarları dolduran, birçok önemli vazifesi olan sıvı, kan hayat için elzemdir. En mühim vazifesi, akciğerlerden dokulara metabolik hadiseler için gerekli oksijeni taşımaktır. İnsanlarda kan, birçok canlı hücrenin bulunduğu karmaşık bir ortamdır. Her vücur kilosu için 70 mililitre kan bulunduğu kabul edilir. Bu hesaba göre 70kg.lık normal…

devam oku

Muhâlefet

Karşı gelme itâat etmeme, uymamak. İrâde; nefsin arzularına muhâlefet edip, onu Allahü teâlânın emirlerine yöneltmek ve kendisi için Allahü teâlânın takdîr ettiğine râzı olmaktır. (Abdullah bin Muhammed Mürteiş) Her ayrılışın başlangıcı muhâlefettir. Hocasına muhâlefet eden bir kimse, artık onun yolu üzerinde devâm edemez; aradaki ilgi ve berâberlik kesilir. Kalbi ile…

devam oku

Mürevvic-üş-Şerîa

İnsanları dînin emirlerine uymaya teşvîk eden mânâsında Muhammed Ma’sûm-i Fârûkî hazretlerinin üçüncü oğlu Muhammed Ubeydullah Serhendî’nin lakabı. Mürevvic-üş-Şerîa Muhammed Ubeydullah Serhendî kaddesallahü sirreh, Hazînet-ül-meârif kitabında yüz kırk beşinci mektubda diyor ki: "Ebû Dâvûd, Mu’âz bin Cebel’den ve Enes bin Mâlik’ten gelen şu hadîs-i şerîfi haber veriyor: "Bir kimse, yemek yedikten…

devam oku

Kalça Kemiği

Kalçanın yan ve ön kısımlarını meydana getiren çift kemikler, kalça iskeleti çok az hareket eden eklemler ve bağlar aracılığı ile birbirleriyle birleşmiş dört kemikten meydana gelir. Bu kemikler önde symphysis pupis denilen bir eklem aracılığı ile birleşmiştir. Arkada ise; bu iki kemik arasına sağrı kemiği (os sacrum) sokulmuştur ve sağrı…

devam oku

Kalb Yetmezliği

Kalbin, doku ve organların ihtiyacına yetecek kadar kan pompalama gücünün olmaması, Kalb yetmezliğinde kalbin dakikada vücuda verdiği kan miktari, artmış veya azalmış olabilir. Ancak vücuda pompalanan kan miktarı vücudun metabolik ihtiyaçlarını karşılamaya yetmiyorsa, kalbin dakikada verdiği kan miktarı normalden fazla bile olsa, kalb yetmezliği vardır. Kalb sol tarafının mekanik pompa…

devam oku

Kalb Ağrısı (Anjina Pektoris)

Kalb Krizi: Kalb kasını besleyen koroner damarlardan birinin ani olarak yetersiz hale gelmesi (tıkanma, daralma veya spazma bağlı olarak) sonucu, kalb kasının bir bölümünün ölmesiyle karakterize ciddi bir hastalık tablosu. Kalb krizinin ortaya çıkmasına sebep olan en büyük faktör, damar sertliğidir.Damar sertliği vücutdaki bütün atardamarları etkilediği gibi kalbi besleyen atardamarlarıda…

devam oku

Mürâî

İki yüzlü, olduğunun aksine kendisini iyi gösteren, gösteriş yapan, riyâkâr. (Bkz. Riyâ) Mürâînin üç alâmeti, işâreti vardır:1)yalnız iken tenbel olur. 2)İnsanlar arasında çalışkan ve hareketli olur. 3)Övüldüğü zaman çok, kötülendiği zaman az çalışır. (Hazret-i Ali)  

devam oku

Münzevî

İslâmiyet’in emirlerini yapmak, yasaklarından sakınmak, kötülüklerden korunmak ve kalb huzûru ile ibâdet yapabilmek için bir köşeye çekilmiş olan kimse.  

devam oku