Bi’set

Gönderme, gönderilme. Bir peygambere peygamber olduğunun bildirilmesi. Peygamber efendimiz kırk yaşında iken mîlâdî 610 senesi Ramazan ayının on yedinci Pazartesi günü Cebrâil ismindeki melek tarafından Peygamber olduğu kendisine bildirildi. Bu seneye Bi’set senesi denir. (Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdî) Beş vakit namaz, bi’setin on ikinci senesinde ve hicretten bir sene ve bir…

devam oku

Buda

Budizm’in kurucusu. Mîlâddan altı asır evvel yaşamış olup, asıl adı Guatama veya Gotama’dır. (Bkz. Budizm)

devam oku

Ahmed Bin İbrâhim Mesûhî

Bağdat’ta yetişen evliyânın meşhûrlarındandır. Künyesi Ebü’l-Esrâr veya Ebû Ali’dir. Lakabı Ümmüddîn’dir. Bağdat ile Basra arasında bir yer olan "Mesûh"a nisbetle Mesûhî nisbesiyle meşhurdur. Doğum târihi bilinmemektedir. 893 (H.280) senesinde vefât etti. Kabri Mesûh’dadır. Tasavvufta yetişmiş üstün hâller ve kerâmetler sâhibi bir evliyâydı. Evliyânın meşhurlarındanSırrî Sekâtî ile sohbet etmiştir. Sırrî Sekâtî’den…

devam oku

Afaki

1. İnsanın dışındaki şeyler. Akla, hayâle gelen her şey, hattâ keşif ile anlaşılan bilgiler, ister âfâkî olsunlar, ister enfüsî olsunlar, yâni insanın içinde bulunsunlar hepsi mâsivâdır, Allah’tan başkadır, mahlûktur. (İmâm-ı Rabbânî) 2. Uzak memleketlerden hac ibâdetini yapmak için gelenler. Haccın vâciblerinden biri de; âfâkî olanların, Mekke’den ayrılacağı son gün tavâf-ı…

devam oku

Aşı

İsyân eden, emre karşı gelen, itâatsizlik eden. 1- Allahü teâlânın emir ve yasaklarına uymayan, günâhkâr. Allahü teâlâ Kur’ân-ı kerîmde meâlen buyurdu ki: Allahü teâlânın ve Resûlünün (Muhammed aleyhisselâmın) emirlerine âsî olanlar, beğenmeyenler, (asra, fenne uygun değildir, modern ihtiyaçlara kâfi değildir diyenler) kıyâmette Cehennem ateşinden kurtulamayacaklardır. Bunlara Cehennem’de, çok acı azâb…

devam oku

Amil

İş yapan. 1. İslâmiyet’in emirlerini yapıp, yasaklarından sakınan. Allahü teâlâ sizden ilmi almak için, ilmiyle âmil olan âlimleri kaldırır, câhiller kalır. (Bunlar) dinden suâl edenlere, kendi akılları ile cevâp verip insanları doğru yoldan ayırırlar. (Hadîs-i şerîf-Buhârî) Kıyâmet gününde, Resûller minberler üzerindedirler. Her bir Resûlün minberi kendi mertebesi miktârıncadır. Ulemâ-i âmilîn,…

devam oku

Adalet

Her işte hakkı gözetme ve orta yolu tutma. Haklıya hakkını verme. Haksızlıktan sakınma. Zulmün zıddı, kânun önünde eşitlik. Allahü teâlâ, âyet-i kerîmelerde meâlen buyurdu ki: Ey îmân edenler! Bir millete olan öfkeniz, sizi adâletten alıkoymasın. Âdil olunuz! (Mâide sûresi: 8) Muhakkak ki Allahü teâlâ adâleti, ihsânı (iyilik yapmayı) ve akrabâya…

devam oku

Adem

1. Yokluk, varlığın zıddı. Kâinâtın aslı ademdir. Âlemler yâni her şey var olmadan önce ademde idiler. (Kemahlı Feyzullah Efendi) 2. Tasavvufda sâlikin (tasavvuf yolcusunun) kendisini kaplayan mânevî hal sebebiyle kendinden geçmesi hâli.

devam oku

Adil

1. Adâletli; hakkı gözeterek iş yapan, zulüm ve haksızlık etmeyen. (Bkz. Adâlet) Cennet’te bir derece vardır ki, oraya ancak üç zümre nâil olacaktır (kavuşacaktır). Âdil hükümdâr, akrabâyı ziyâret eden (kimse) , sabırlı ve çocuklarına yaptığı harcamaları başlarına kakmayan hâne reisi. (Hadîs-i şerîf-Deylemî) Cennet’te öyle bir köşk vardır ki, etrâfı kalelerle…

devam oku