Abdürrahîm Arvâsî

Osmanlılar zamânında Anadolu’da yetişen velîlerden. Seyyid Abdullah Arvâsî hazretlerinin oğludur. Hazret-i Hüseyin soyundan olup seyyiddir. Nesebi, Abdurrahîm bin Abdullah bin Muhammed bin Muhammed Şehâbeddîn bin İbrâhim bin Âlim-i Rabbânî Cemâleddîn bin Kemâleddîn bin Kutub Muhammed bin Kâsım Bağdâdî’dir. Doğum târihi bilinmemektedir. 1786 (H.1200) senesinde vefât etti. Kabri Doğu Bâyezîd’de Ahmed…

devam oku

Dirhem-i Urfî (Dirhem-i Örfî)

Bir memlekette kullanılması âdet olan veya hükûmetlerin kabûl ettikleri belli ağırlıktaki dirhem. Dirhem-i şer’îden hafîf olan dirhem-i urfîlerle zekât hesâb etmek câiz değildir. 3.365 gram ağırlığında olan dirhem-i şer’î ile hesap yapmak lâzımdır. (İbn-i Âbidîn)

devam oku

Diyet

Kâtilin (adam öldürenin) vereceği para cezâsı. Çocuğa tehlikeli bir iş yaptırınca çocuk ölürse, o işi yaptıran şahıs diyetini öder. (Hamevî) Şebeh-i amd (kasda benzer şekil) ile öldürmenin cezâsı ağır diyet olup, yüz devedir. Yirmi beşi iki yaşına, yirmi beşi üç yaşına, yirmi beşi dört yaşına ve yirmi beşi de beş…

devam oku

Abdürrahîm Tırsî

Anadolu evliyâlarından. İznik yakınlarındaki Tirse köyünde doğdu. Babası Bâyezîd Fakih köyde imâmlık yapıyordu. Doğum târihi belli değildir. Küçük yaşta babası ile İznik’e giderek büyük velî Eşrefoğlu Rûmî’nin sohbetlerine katıldı. Eşrefoğlu Rûmî’nin; "Bu çocuğu bize verin, tâlim ve terbiyesi ile meşgûl olalım." buyurması üzerine babasının rızâsı ile onun yanında kalarak yetişti.…

devam oku

Abdürrezzâk Dede

Türbesi Adana’nın İsmâiliye köyündedir. Daha önce Adana Çimento Fabrikası yakınındaki dağda iken on yıl önce İsmâiliye köyüne nakledilmiştir. Nakil esnâsında cesedinin çürümemiş ve kefeninin solmamış olduğu görülmüştür. Türkiye’nin her yerinden ziyâretine gelip, bilhassa felçlilerin şifâ bulduğu halk arasında yaygındır.

devam oku

Duhâ Namazı

Duhâ (kuşluk) vaktinde kılınan namaz, kuşluk namazı. Yâ Ebâ Hüreyre! Duhâ namazını terk etme! Cennet’in bir kapısı vardır ki, ona "Duhâ kapısı" derler. Bu kapıdan yalnız kuşluk namazı kılanlar girer. (Hadîs-i şerîf-Ey Oğul İlmihâli) Günahları deniz köpüğü kadar olsa da iki rek’at duhâ namazına devâm eden kimsenin günâhları mağfiret olunur.…

devam oku

Açıkbaş Mahmûd Efendi

On yedinci yüzyılda Anadolu’da yetişen evliyâdan. İsmi Mahmûd olup, babası Ahî Mahmûd Efendidir. Meczûb olup, başı açık gezdiği için Açıkbaş lakabıyla anılmıştır. Doğum târihi kesin olarak bilinmemektedir. Âmid yâni Diyarbakır’da doğdu. 1660 (H.1077) senesinde Bursa’da vefât etti. Diyarbakırlı olan Açıkbaş Mahmûd Efendi küçük yaşından îtibâren, zamanın âlimlerinden ilim tahsil etti.…

devam oku

Duhân Sûresi

Kur’ân-ı kerîmin kırk dördüncü sûresi. Duhân sûresi Mekke-i mükerremede nâzil olmuştur (inmiştir). Elli dokuz âyet-i kerîmedir. Adını onuncu âyet-i kerîmede geçen ve duman mânâsına olan duhân kelimesinden almıştır. Bir rivâyete göre duhân kıyâmetin büyük alâmetlerinden birisidir. Sûrede, Kur’ân-ı kerîmin mübârek bir gecede (Kadir gecesi veya Berât gecesinde) nâzil olduğu, inanmıyanların…

devam oku

Ahıskalı Abdullah Efendi

Anadolu evliyâsından. İsmi Abdullah, nisbesi Ahıskalı, lakâbı Ziyâüddîn, künyesi Ebû Abdullah’dır. 1733 (H. 1146) senesinde Ahıska şehrinin Özgür nâhiyesine bağlı Urpala köyünde dünyâya geldi. Ahıska şimdi Gürcistan’da olup, o zamanlar Osmanlı memleketi idi. 1813 (H. 1228) senesinde Üsküdar’da vefât etti. Karacaahmed mezarlığının Söğütlüçeşme tarafında medfûndur. Çocukluğunda, âlim bir zât olan…

devam oku