Abbâdî

Meşhûr tasavvuf âlimlerinden. İsmi Muzaffer bin Erdeşir bin Ebî Mensur el-Mervezî’dir. Merv şehrinin bir köyüne nisbetle Abbâdî diye meşhur olmuştur. Künyesi Ebû Mansur, lakabı Kutbüddîn’dir. 1098 (H.491)’de Merv şehrinde doğdu. 1152 (H. 547) senesinde Huzistan’da, Asker Mükrem denilen yerde vefât etti.Sonradan Bağdâd’a nakledildi. Cüneyd-i Bağdâdî hazretlerinin kabrinin bulunduğu Şunîziyye kabristanına…

devam oku

Ehl-i Vukûf

Bir mes’ele hakkında ihtisâs ve bilgi sâhibi olan, bilirkişi. Bir san’at sâhibine bir şey târif ederek iş yaptırmak olan istisnâ (ısmarlama) sözleşmesi yapılırken, fiyatın tâyin (belli) edilmesi şart değildir. Tâyin edilmiş ise, san’at sâhibinin sonradan fazla para istemesi câiz ise de, müşteri bunu kabûl etmed iği takdirde, ehl-i vukûfun tesbit…

devam oku

Abdullah Bin Abdülazîz

Dokuzuncu yüzyıldaki hadîs âlimlerinin meşhûrlarından. Ömerî ismiyle de tanınmıştır. 800 (H.184) senesinde Medîne-i münevverede vefât etti. Babasından ve diğer âlimlerden hadîs-i şerîf rivâyet etti. Kendisinden ise Süleymân bin Muhammed bin Yahyâ bin Urve bin Zübeyr, İbn-i Uyeyne, İbn-i Mübârek, Mûsâ bin İbrâhim gibi âlimler hadîs-i şerîf bildirmişlerdir. İbn-i Hibbân; "O,…

devam oku

Ehl-i Zimmet

Cizye (vergi) vermek şartıyla İslâm devleti içerisinde yaşayan gayr-i müslim vatandaş. Zımmî. Ehl-i zimmeti sevmemek ve düşman bilmek lâzım ise de, bunlara eziyet etmek ve incitmek harâmdır. (Hayreddîn-i Remlî) Ehl-i zimmete zulmetmek, müslümana zulmetmekten daha fenâdır. Hayvana zulüm, işkence etmek ise, ehl-i zimmete zulmetmekten daha fenâdır. (Alâeddîn Haskefî)

devam oku

Ehliyet

Salâhiyet, elverişlilik. Kişinin borçlandırma ve borçlanmaya elverişli olması. Akıllı olmak, iyiyi kötüden ayırabilmek. Alış-verişin sahîh (dînen doğru, mûteber) olması için, alıcı ve satıcıda ehliyet şartı aranır. Akıllı olmayan çocuk, velîsinin (meselâ babasının) izni olsa da, alış-veriş ehliyeti olmadığı için, yaptığı alış-veriş sahîh değildir. Çocuk yedi yaşında a kıllı olur. (Hamza…

devam oku

Ehliyet-i Edâ

Şahsın dînen geçerli olacak şekilde iş yapabilmeye elverişli olması. Ehliyet-i edâ, bizzat iş yapabilmeyi te’min eden aktif bir ehliyet çeşididir. İnsan bu ehliyeti sâyesinde başkaları ile tek başına hukûkî muâmelelerde bulunur. İşleri üzerine, mes’ûl olmak, alacaklı veya borçlu olmak gibi bir takım netîceler doğar. E hliyet-i edâ, mecnunlarda (delilerde) ve…

devam oku

Abdullah Bin Ebû Huzeyl El-Anezî

Tâbiîn devri âlim ve evliyâsından. İsmi Abdullah bin Ebû Huzeyl el-Anezî olup künyesiEbü’l-Mugîre’dir. Doğum ve vefât yeri ve târihi bilinmemektedir. Abdullah bin Huzeyl, hadîs-i şerîf rivâyeti ilminde üstün bir derecede idi. Hazret-i Ebû Bekr, hazret-i Ömer, hazret-i Ali, Ammâr, Übeyy, İbn-i Mes’ûd, Habbâb, Ebû Hureyre ve başka sahâbîlerden, radıyallahü anhüm,…

devam oku

Ehliyet-i Vücûb

İnsanın, lehine ve aleyhine olan hakların doğmasına elverişli olması. Vücûb ehliyeti Her insanda zimmet (mükellef, yükümlü olma) özelliği bulunur. İnsanlar daha rûhlar âleminde iken Allahü teâlâ; "Ben sizin Rabbiniz değil miyim?" buyurunca, onlar da; "Evet sen bizim Rabbimizsin" diyerek bir ahd, sorumluluk altına girmişlerdir. İşte z immet bu ezelî (sonsuz…

devam oku

Abdullah-ı Ensârî

Evliyânın meşhûrlarından ve Hanbelî mezhebinin büyük fıkıh âlimlerinden. İsmi Abdullah bin Muhammed bin Ali el-Ensârî el-Hirevî’dir. Künyesi Ebû İsmâil olup nesebi, türbesi İstanbul’da bulunan ve Eshâb-ı kirâmın meşhûrlarından olan Hâlid bin Zeyd Ebû Eyyûb-i Ensârî’ye dayanır. Bu sebeple Ensârî nisbesiyle tanınmıştır. 1005 (H.396)te Herat’ta doğdu. 1088 (H.481) senesinde Herat’ta vefât…

devam oku