Arif-i Dikgerânî

On dördüncü yüzyılda, Buhârâ’da yetişen velîlerden. İnsanları Hakk’a dâvet eden doğru yolu göstererek dünyâ ve âhiret seâdetine kavuşturan ve kendilerine "Silsile-i aliyye" adı verilen büyük âlim ve velîlerden Seyyid Emir Külâl hazretlerinin dört halîfesinden ikincisidir. İsmi, Ârif’dir. Buhârâ civârındaki Dikgerân köyünde doğduğu için Dikgerânî nisbesiyle meşhûr oldu.Doğum ve vefât târihleri…

devam oku

Aslan Baba

Ahmed Yesevî’nin ilk hocası olan AslanBaba’nın doğum ve vefât tarihleri hakkında bilgi yoktur. Yesevî menkıbelerine göre Eshâb-ı kirâmın büyüklerinden olup dört yüz veya yedi yüz yıl yaşamıştır. Ahmed Yesevî’nin geleceği hakkında aldığı işaret üzerine Türkistan’a gitmiş, uzun yıllar orada yaşadıktan sonra Ahmed Yesevî’yi bulup ilim öğretmiş, sonra da vefât etmiştir.…

devam oku

Aşık Efendi

Edirne’de yaşamış büyük velîlerden. Adı, Mûsâ veya Mehmed’dir. Büyük velî İbrâhim Gülşenî hazretlerinin halîfesidir. Âşık Efendi adıyla meşhûr oldu. Aslen Edirne yakınlarındaki Âhûr köyünde doğdu. Doğum târihi bilinmemektedir. Küçükpazar yakınındaki Şah Melik Zâviyesinde şimdiki ismiyle Hasan Sezâi dergâhında talebe yetiştirirken, 1567 (H.975) senesinde vefât etti. Zâviyenin yakınına defnedildi. Şeyh Âşık…

devam oku

Atâ Efendi

Üsküdar’daki Özbekler Tekkesinin son şeyhi. İstanbul’un İngiliz işgâlinden kurtarılması sırasında büyük kahramanlık ve fedâkarlıklar göstermiştir. 1883 (H.1301) senesinde doğdu, 1936 (H.1355) senesinde vefât etti. Zamânının usûlüne göre tahsîlini tamamlayan Atâ Efendi, Üsküdar’da SultanTepesinin Bülbülderesine bakan yamacındaki şeyh tâyin edildi. İnsanlara sohbetleri esnâsında çok faydalı oldu. İslâmiyetin emir ve yasaklarını anlatarak…

devam oku

Atâ Süleymî

Tâbiîn devrinin büyük velîlerinden. İsmi Atâ es-Süleymî’dir. Basra’da doğdu. Doğum târihi kesin olarak bilinmemektedir. 757 (H.140) senesinden sonra vefât etti. Atâ es-Süleymî, Eshâb-ı kirâmdan Enes bin Mâlik hazretleriyle görüştü. Hasan-ı Basrî, Câfer bin Zeyd ve Abdullah bin Gâlib gibi zamânın velîlerinden ve başka âlimlerden ilim ve edeb öğrendi. Hadîs-i şerîf…

devam oku

Ateşbâz Velî

Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî hazretlerinin meşhûr talebelerinden ve bağlılarından. Hayâtı hakkında yeterli bilgi yoktur. Doğum yeri ve yılı belli değildir. 1285 (H.684)te Konya’da vefât etti. Kendisinin asıl adı Yûsuf, babasının adı ise İzzeddîn’dir. Mevlânâ hazretlerinin babası Behâeddîn Veled ile Horasan’dan geldiği veya kâfileye Karaman’da katıldığı rivâyet edilmektedir. Ancak Horasan’dan geldiği görüşü…

devam oku

Avn Bin Abdullah

Büyük velîlerden ve Tâbiînin tanınmışlarından. Doğum târihi belli değildir. Medîne’den Kûfe’ye hicret ederek orada yerleşti. Kesin olarak bilinmemekle berâber 733 (H.115) senesinde vefât ettiği bildirilmektedir. Avn bin Abdullah, Eshâb-ı kirâmın huzûrlarında yetişmiş çok ibâdet eden bir zât idi. Kırâat ve hadîs ilminde büyük âlim idi. Babasından, amcasından, Abdullah bin Amr,…

devam oku

Ayderûsî (Abdurrahmân bin Mustafa)

Yemen’de yetişen meşhûr velîlerden. 1135’de Yemen’de doğdu ve orada yetişti. Daha sonra Mısır’a giderek orada talebe yetiştirmeye başladı. Aldığı mânevî bir işaretle diyar diyar gezerek Ehl-i sünnet îtikâdını anlattı. Şam, Mısır, Sayda ve İstanbul’da pek çok talebe yetiştirdi. Son günlerinde yine Mısır’a dönerek Kahire’de vefât etti. Kabri Kahire Seyyidet Zeyneb…

devam oku

Ayderûsî (Muhammed bin Abdullah)

Evliyânın büyüklerinden. İsmi, Muhammed bin Abdullah bin Abdullah bin Abdullah Ayderûs Hadramî’dir. 1562 (H.970) senesinde Yemen’de doğdu. 1621 (H.1030) senesinde Hindistan’ın Bendersûret nâhiyesinde vefât etti. Kabri orada olup, ziyâret edilmektedir. İlim sâhibi ve asîl bir âileden gelen Muhammed bin Abdullah Ayderûsî, küçük yaşta Kur’ân-ı kerîmi ezberledi. Birçok kitap okudu. Babasının…

devam oku

Aynî Dede

İstanbul’da yaşayan büyük velîlerden. Doğum târihi ve yeri belli değildir. Esas ismi bilinmemektedir. Aynî Dede denilmesinin sebebi şöyle anlatılır: İbrâhim Paşa isminde bir zât bir rüyâ gördü. O rüyâyı Aynî Dede’ye tâbir ettirdi. Aynî Dede de tâbirini yaparken İbrâhim Paşa; "Aynî’dir dedem, aynîdir" diyerek tâbiri beğendi. Ondan sonra Aynî Dede…

devam oku