Gadîr-i Hum Hadîsi

Peygamber efendimizin sallallahü aleyhi ve sellem Mekke-i mükerremeden Medîne-i münevvereye giden yol üzerindeki Gadîr-i Hum denilen vâdide buyurduğu hadîs-i şerîf. Peygamber efendimiz Hudeybiye andlaşması veya Vedâ haccı dönüşünde Eshâb-ı kirâmla (arkadaşlarıyla) birlikte Gadîr-i Hum denilen mevkiye geldiklerinde istirâhat edip, namaz kıldıktan sonra hutbe okudu ve; "Ben de insanım. Bir gün…

devam oku

Gaffâr (El-Gaffâr)

Allahü teâlânın Esmâ-i hüsnâsından (güzel isimlerinden). Günah, kusur ve kabahatları çok bağışlayan. Allahü teâlâ âyet-i kerîmede meâlen buyurdu ki: Şüphe yok ki ben, tövbe eden, îmân edip sâlih (iyi) amel işleyen, sonra da hak yolda sebât gösteren ve buna devâm eden kimseyi Gaffârım. (Tâhâ sûresi: 82) Allahü teâlâ Gaffâr’dır. O,…

devam oku

Gâfil

Gaflette olan. Allahü teâlâyı, emir ve yasaklarını unutan kimse. Gâfiller arasında Allahü teâlâyı anan, gâziler arasında muhârebe eden kimse gibidir. (Hadîs-i şerîf-Kelâm-ı Seyyid-il-Arab vel-Acem) Bütün kötülüklerin başı, kalbin Allahü teâlâdan gâfil olmasıdır. (Abdülkâdir-i Geylânî) Dünyâ, uyuyan kimsenin rüyâsı gibidir. Devâmı olmayan nîmetin ne safâsı(hoşluğu, güzelliği) olur? Bir kere düşün ki,…

devam oku

Gaflet

Nefsin arzularına uyarak, Allahü teâlâyı, emir ve yasaklarını unutma hâli. Allahü teâlâ, Kur’ân-ı kerîmde meâlen buyurdu ki: (Ey Resûlüm!) Onları iş bitirildiği (hesâb görüldüğü) zamanın dehşeti ile korkut. Onlar hâlâ gaflet içindedirler. Onlar îmân etmiyorlar. (Meryem sûresi: 39) Ey insanlar! Ölmeden önce gafleti bırakın, Allahü teâlâya dönün. Tövbe istiğfâr ederek…

devam oku

Gafûr (El-Gafûr)

Allahü teâlânın Esmâ-i hüsnâsından (güzel isimlerinden). Kulların günâh, ayıb ve hatâlarını pek çok örtüp, bağışlayan. Allahü teâlâ âyet-i kerîmelerde meâlen buyurdu ki: Bir kimse, zulüm (günâh) i şleyip, sonra tövbe eder, sâlih (iyi) amel işlerse, Allahü teâlâ tövbesini elbette kabûl eder. Muhakkak ki Allahü teâlâ, Gafûrdur, Rahîmdir (çok merhâmetlidir) .…

devam oku

Gamârâ

Yahûdîlerin Tevrât’tan sonra mukaddes kitab saydıklarıTalmûd’un kısımlarından biri. Talmûd; Mişnâ ve Gamârâ olmak üzere iki kısımdır. Yahûdî inanışına göre, Allahü teâlâ Mûsâ aleyhisselâma Tûr dağında Tevrât kitabını (yazılı emirleri) verdiği gibi, bâzı ilimleri yâni sözlü emirleri de bildirdi. Mûsâ aleyhisselâm bu ilimleri Hârûn, Yûşâ ve El-Yesa’a aleyhimüsselâm bildirdi. Bunlar d…

devam oku

Gamûs Yemîni

Geçmişteki bir hâdise için, bile bile yalan söyleyerek, yemîn etmek. (Bkz. Yemin) Gamûs, günâha ve Cehennem’e sokucu yemindir. Büyük günâhtır. Pişmân olunca tövbe istigfâr edilir. Keffâret verilmez. (İbn-i Âbidîn)

devam oku

Ganî (El-Ganî)

Allahü teâlânın Esmâ-i hüsnâsından (güzel isimlerinden). Hiçbir zamanda, hiçbir mekânda, hiçbir hâlde, hiçbir şeye muhtâc olmayan. Allahü teâlâya, hiçbir şekilde başkasına muhtaç olmayan mânâsına Ganiy-yi mutlak da denir. Allahü teâlâ Kur’ân-ı kerîmde meâlen buyurdu ki: O’na bir yol bulabilenlerin (gücü yetenlerin) Beyti (Kâbe-i muazzamayı) hac (ve ziyâret) etmesi, Allahü teâlânın…

devam oku

Garâmet

Borçlanılan şeyi ödeme. Bir çeşit vergi. Müslümanların, hıristiyanlara ve yahûdîlere yapmakla yükümlü oldukları muâmele şekli, bizzat Resûlullah efendimizin, bütün müslümanlara hitâben yazdırdığı şu mektûbda açıkça bildirilmiştir. Mektûbun tercümesinin bir kısmı şöyledir: Bu yazı, Abdullah oğlu Muhammed’in, bütün hıristiyanlara verdiği sözü bildirmek için yazılmıştır… Müslüman olmayan herkes, benim himâyem (korumam) altındadır.…

devam oku