Hâlidiyye

Evliyânın büyüklerinden Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdî hazretlerinin tasavvuftaki yolu. Nakşibendiyye yolunun bir kolu olan Hâlidiyye yolu daha çok Anadolu, Irak ve Sûriye taraflarında yayılmıştır. Hâlidiyye yolunun büyüğü olan Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdî hazretleri; "Bizim büyüklerimizin yolunda tasavvuf, İslâm dîninin emirlerini yapmak içindir. Ama tasavvufu hakkıyla yapmak da herkesin işi değildir. Bu yolun…

devam oku

Halîfe-i Âdile

Halîfe olacağı, âyet-i kerîme ve hadîs-i şerîfin işâreti ile anlaşılan halîfe. Hazret-i Ebû Bekr’in halîfeliği böyledir.

devam oku

Halîfe-i Râşide

İnsanlara, İslâm dînini anlatma vazîfesini Peygamber efendimiz gibi yapan ve âyet-i kerîmelerde veya hadîs-i şerîflerde halîfe olacağı işâret olunan halîfe. Buna, Halîfe-i âdile de denir. (Bkz. Hulefâ-i Râşidîn)

devam oku

Halîlulah

Allahü teâlânın dostu mânâsına İbrâhim aleyhisselâmın lakabı. Halîlürrahmân da denir. İbrâhim aleyhisselâm Halîlullah’tır. Çünkü, bunun kalbinde, Allah sevgisinden başka hiçbir mahlûkun (yaratılmışın) sevgisi yoktu. (Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdî) Halîlullah İbrâhim aleyhisselâm, kendi kavmine, Allah’tan başka şeylere tapınmanın yanlış olduğunu pek güzel bildirdi. Müşrikliğe (Allah’a eş, ortak koşmağa) yol açacak kapıların hepsini…

devam oku

Halîm (El-Halîm)

1. Allahü teâlânın Esmâ-i hüsnâsından (güzel isimlerinden). Hep hilm sâhibi olan; günâh işleyenlerin, günâh işlemelerini ve emirlerine muhâlefetlerini, karşı geldiklerini gördüğü hâlde gazablanmaya ve onları cezâlandırmaya gücü yettiği hâlde, acele e tmeyen. Allahü teâlâ kullarına cezâ vermekte acele etmez fakat ihmâl de etmez. Kur’ân-ı kerîmde meâlen buyruldu ki: Bilin ki,…

devam oku

Halk

1. Yaratmak, yoktan var etmek. Allahü teâlâ âyet-i kerîmelerde meâlen buyuruyor ki: Biz insanı en güzel biçimde halk ettik. (Tîn sûresi: 4) O (Allahü teâlâ), hanginizin daha güzel amel (ve hareket) edeceğini (hakkınızda) imtihan etmek için ölümü ve hayâtı halk edendir. ( Mülk sûresi: 2) Ey insanlar! Doğrusu biz sizi…

devam oku

Hallâk

Yaratan, her şeyi yoktan vâr eden Allahü teâlâ. Allahü teâlâ âyet-i kerîmelerde meâlen buyurdu ki: Şübhesiz ki senin Rabbin (seni de onları da) Hallak’tır (yaratandır). (Senin de onların da hâlini ve her şeyi) kemâliyle bilendir. (Hicr sûresi: 86) Gökleri ve yeri yaratan (Allah) onlar gibisini yaratmağa kâdir değil midir? Elbette…

devam oku

Halvet

Yalnızlık, yalnız olarak kalma. 1. Yabancı bir kadınla yabancı bir erkeğin bir odada, kapalı bir yerde yalnız kalmaları. Bir erkek, yabancı bir kadın ile halvet ederse, üçüncüleri şeytan olur. (Hadîs-i ş erîf-Tirmizî) Allah’a ve kıyâmet gününe inanan, yabancı bir kadınla, yalnız kalıp halvet etmesin. (Hadîs-i şerîf-Zevâcir) Halvet haramdır. Mescid gibi…

devam oku

Halvet Der-Encümen

Nakşibendiyye yolunda on bir esastan biri. Halk içinde Hak ile (Allahü teâlâ ile) olmak. Kur’ân-ı kerîmde meâlen; "Öyle adamlar vardır ki, ticâretleri ve alışverişleri onları Allahü teâlâyı hatırlamaktan, anmaktan alıkoymaz." (Nûr s ûresi: 37) buyrulan âyet-i kerîme, halvet der-encümen makâmına işârettir. (SeyyidAbdülhakîm Arvâsî) Yolumuzun esâsı halvet der-encümendir. (Behâeddîn-i Buhârî)

devam oku