Hafi

Gizli, kapalı. 1. Usûl-i fıkıh ilminde, mânâsı açık olduğu hâlde söyleyenin maksadını ifâde etme husûsunda kapalı, gizli söz. "Kâtil mîrâsçı olamaz" hadîs-i şerîfinde kâtil lafzı hafîdir. Bu kelimenin, kasten bilerek adam öldürenin mîrâsçı olamıyacağı husûsunda mânâsı açık olduğu hâlde, hatâ ile öldürenin de bu hükmün altına girip girmediği husûsunda kapalıdır.…

devam oku

Halife

Birinin yerine geçen. 1. Resûlullah efendimizin (sallallahü aleyhi ve sellem) vekîlî ve yeryüzündeki bütün müslümanların reîsi (başı). Allahü teâlâdan istedim ki, benden sonraAli halîfe olsun. Melekler dedi ki: "Yâ Muhammed! Allahü teâlânın dilediği olur. Senden sonra halîfe, Ebû Bekr-i Sıddîk’tır. (Hadîs-i şerîf-Gunyet-üt-Tâlibîn) Peygamber efendimiz, hazret-i Muâviye’ye; " Halîfe olduğun zaman,…

devam oku

Halil

Dost. Kelime-i tevhîdi (Lâ ilâhe illallah Muhammedün resûlullah sözünü) çok söyleyenlerde, Allahü teâlâya karşı fevkalâde sevgi hâsıl olmaktadır. Artık o, Allahü teâlânın halîlidir. Her kim, nefsinin boş arzularından sıyrılırsa, artık onda, Allahü teâlâdan başkasına bağlılığa yer kalmaz. (İmâm-ı Süyûtî)

devam oku

Hanîf

Sapıklıktan, yanlış inanışlardan Hakk’a, doğruya meyleden, dönen, müslüman. İslâmiyet’ten önce Arabistan’da putlara tapmayıp, hazret-i İbrâhim’in dîni üzerine bulunanlara verilen isim. Çoğulu hunefâ’dır. Allahü teâlâ Kur’ân-ı kerîmde meâlen buyurdu ki: İbrâhim ne yahûdî idi, ne de hıristiyan idi. O hanîf idi. (Âl-i İmrân sûresi: 67) Hanîflerin en meşhûrlarından birisi Arab hatîblerinden…

devam oku

Hâlis

Saf, temiz, hîlesiz, katkısız. Menfaat düşüncesi karışmadan sırf Allah için olan, riya ve gösteriş bulunmayan . İbâdetin kabûl olması için niyyetin hâlis olması lâzımdır. ( Ali bin Emrullah) Bir kimse başkalarının görmesi için ibâdet eder veya başkasının görmesi de hoşuna giderse veya ibâdetinde başkasından bir karşılık beklerse, o kimse hâlis…

devam oku

Habib

Sevgili mânâsına Muhammed aleyhisselam. Öğünmek için söylemiyorum. Allahü teâlânın habîbiyim, peygamberlerin reisiyim. (Hadîs-i şerîf-Sünen-i Tirmizî) Muhammed aleyhisselâm Allahü teâlânın resûlüdür. Habîbidir. Peygamberlerin en üstünü ve sonuncusudur. Âdem aleyhisselâm Cennet’te iken, Cennet’in her yerinde ve Arş üzerinde "Lâ ilâhe illallah Muhammedün Resûlullah" yazılı gördü. (Abdülhâk-ı Dehlevî) Yâ İlâhî ol Muhammed Hakkıçün,…

devam oku

Hâkim

Haklı ve haksızı ayırıp, hak ve adâlet üzere hükmeden, karar veren. Hak ve adâlet üzere bir gün hâkimlik yapmayı, bir sene devamlı gazâ etmekten (Allah yolunda harb etmekten) daha çok severim. (Hadîs-i şerîf-Berîka)

devam oku