Hâtime
Bir şeyin son durumu. (Bkz. Hüsnü Hâtime ve Sû’i Hâtime)
Bir şeyin son durumu. (Bkz. Hüsnü Hâtime ve Sû’i Hâtime)
Kur’ân-ı kerîmi başından (Fâtiha sûresinden başlıyarak) sonuna (Nâs sûresine) kadar okumak. İnsanların en iyisi hatmi bitirince, yeniden başlayandır. (Hadîs-i şerîf-Şir’at-ül-İslâm) Kur’ân-ı kerîmi hatm edenin duâsı kabûl olunur. (Hadîs-i şerîf-İbn-i Hibbân) Kur’ân-ı kerîmi hatmeden kimseye altmış bin melek hayr duâ eder. (Hadîs-i şerîf-Hazînet-ül-Esrâr) Hatm duâsı yapılan yerde bulunan, ganîmet dağıtılırken bulunan…
Nakşibendiyye yolunda fâidesi, feyz ve bereketi çok olan bir vazîfe. Bu yolun veya ona bağlı kolun büyüğünün koyduğu evrâdın (Belli zikr ve duâların okunmasının) toplu veya yalnız olarak yerine getirilmesi.
Yetmiş bin adet kelime-i tevhîd yâni "Lâ ilâhe illallah" okumak. Kelime-i tevhîde, kelime-i tayyibe de denir. Bir kimse, kendisi veya başkası için yetmiş bin adet kelime-i tevhîd (kelime-i tayyibe) okursa, günâhları affolur. (Hadîs-i şerîf-Makâmât-ı Mazhariyye) Hatm-i tehlîl yapıp, sevâbını ölülerin rûhlarına hediye etmek çok faydalıdır. (Ahmed Fârûkî) Mazhâr-ı Cân-ı Cânân…
Yardımcı. Îsâ aleyhisselâma îmân eden on iki kişiden her biri. Allahü teâlâ Kur’ân-ı kerîmde meâlen buyurdu ki: Hani havârîlere; "Bana ve Resûlüme îmân edin" diye ilhâm etmiştim. "Îmân ettik, hakîki müslümanlar olduğumuza sen de şâhid ol" demişlerdi. O vakit havârîler; "Ey Meryem oğlu Îsâ! Rabbin bizim üstümüze gökten bir sofra…
Seçilmişler. İlimde ve tasavvuf yolunda yüksek dereceye ulaşmış olan zâtlar. Sultanlar, milletin malını zâlimler ve haydutlardan korudukları gibi; havâss da, avâmın (dînî ilimlerden haberi olmayan câhillerin) îtikâdını (inancını) bid’atçilerin (sapıkların) şerrinden korurlar. (İmâm-ı Gazâlî) Üç çeşit oruç vardır: Birincisi avâmın yâni câhillerin orucudur. Bunların orucu; yimek, içmek gibi şeylerle bozulur.…
İnsanın kalbine gelen düşünceler. (Bkz. Hâtır) Havâtır, bâzan Allahü teâlânın insanın kalbinde meydana getirdiği şeyler olur. Bunlara hak, doğru havâtır denir. Bâzan melekler vâsıtasıyla gelir. Buna ilhâm denir. Bâzan, şeytan onları insanın kalbine atar, buna vesvese denir. Bâzan da nefsin kendi kendine çıkardığı şeyler olur ki, buna hevâcis denir. (Hâdimî)…
İhtiyaç eşyâları. Temel ihtiyâçlar. Bir kimsenin yiyecek giyecek ve ev gibi ihtiyaç duyduğu lüzumlu maddeler ve evde kullanılan eşyâ ve âletler, hizmetçiler, binecek vâsıtası, meslek kitapları (din kitapları) ve ödeyeceği borçları. Zekât için bir senelik, kurban ve fıtra için bir aylık yiyecek veya parası havâyic-i asliyyeden sayılır. Daha fazla olanı…
Zekâtı verilecek bir malın üzerinden bir kamerî yılın geçmesi. Zekât verilecek mallarda aranan şartlardan birisi havelân-ı havldır. (Molla Hüsrev) Toprak mahsûllerinin zekâtı (öşr), hasad mevsimi (mahsûl topraktan alındığında) verildiğinden, havelân-ı havl şartı aranmaz. (İbn-i Âbidîn)
Allahü teâlâdan korkmak (havf) ve rahmetini ümid etmek (recâ). Havf gençlikte, recâ yaşlılıkta çok olmalıdır. (Muhammed bin Hasen Can) Havf ve recâ, kul itâat hâlini bırakıp benlik sevdâsına düşmesin diye nefsi bağlayan iki yulardır. (Ebû Bekr Vâsitî) Kalb de dâimâ havf bulunmalıdır. Havf azalır da recâ çoğalırsa, kalb bozulur. Çünkü…