Ebû Abdullah El-Kureşî

On ikinci yüzyılda Endülüs, Mısır ve Filistin taraflarında yaşamış olan büyük velîlerden. İsmi Muhammed bin Ahmed bin İbrâhim’dir. Hazret-i Hasan’ın soyundan olup, Kureşî ve Hâşimî nisbeleriyle bilinir. Ebû Abdullah künyesiyle meşhûr olmuştur. 1150 (H.544) senesinde Endülüs’te doğdu. 1202 (H.599) senesinde Kudüs’te vefât etti. Kabri orada olup ziyâret yeridir. Endülüs’te dünyâya…

devam oku

Hıristiyanlık

Îsâ aleyhisselâmın getirdiği hak din olan Îsevîliğin bozulmuş şekli. Hazret-i Îsâ’ya İncîl isminde bir kitab nâzil oldu (indi). Fakat yahûdîler bu kitabı seksen sene içinde yok ettiler. Asıl İncîl’i değiştirerek şahsî düşüncelerin ve bozuk inanışların yer aldığı yeni İncîller yazdılar, böylece hıristiyanlık dîni ortay a çıktı. (Manastırlı Hâcı Abdullah Abdi…

devam oku

Ebû Abdullah-ı Rodbârî

Evliyânın büyüklerinden. Onuncu yüzyılda Bağdât ve Şam diyarlarında yaşamıştır. İsmi Ahmed bin Atâ’dır. Büyük velî Ebû Ali Rodbârî hazretlerinin kız kardeşinin oğludur. Ebû Abdullah künyesiyle ve Rodbârî nisbesiyle meşhur olmuştur. Bağdât’ta doğdu. Doğum târihi bilinmemektedir. 979 (H.369) senesinde Sûr şehri yakınlarındaki Menvas köyünde vefât etti. Kabri Sûr şehrindedir. Bağdât’ta doğup…

devam oku

Ebû Abdullah-ı Turuğbadî

Evliyânın büyüklerinden. Onuncu yüzyılda İran’ın Tûs şehrinde yetişti. İsmi, Muhammed bin Muhammed bin Hüseyin veya Hasan’dır. Künyesi Ebû Abdullah’tır. Tûs’un Turuğbad köyünden olduğu için Turuğbâdî nisbesiyle şöhret bulmuştur. Doğum târihi belli değildir. 961 (H.350) senesinde Tûs’da vefât etti. Zamânında bulunan âlim ve velîlerin ilim meclislerinde ve sohbetlerinde bulunan Ebû Abdullah-ı…

devam oku

Hırka-i Seâdet

Peygamber efendimizin sallallahü aleyhi ve sellem, Eshâb-ı kirâmdan (Peygamberimizin arkadaşlarından), Kâ’b bin Züheyr’e, yazdığı güzel kasîdesinden dolayı hediye ettiği bu hırka, İstanbul’da Topkapı Sarayı Müzesi Hırka-i Seâdet dâiresinde diğer kuts al emânetlerle birlikte muhâfaza edilmektedir. Asırlardan beri İslâm devletleri tarafından büyük bir ihtimâmla (titizlikle) korunan Hırka-i Seâdet, Mısır’ın fethi üzerine…

devam oku

Ebû Ali Dekkâk

Büyük velîlerden. İsmi Hasan bin Muhammed, künyesi Ebû Ali Dekkâk’tır. Nişâbur’da doğdu. Doğum târihi bilinmemektedir. 1014 (H.405) senesi Zilkâde ayında Nişabur’da vefât etti. Zamânındaki birçok âlim ve evliyânın ders ve sohbetlerinde bulundu. Fıkıh, tefsîr, hadîs ve başka ilimlerde yükseldi. Özellikle Ebü’l-Kâsım Nasrabâdî’nin feyz ve bereketleriyle kemâle gelip olgunlaştı. İcâzet, diploma…

devam oku

Hırka-i Şerîf

Peygamber efendimizin sallallahü aleyhi ve sellem sağlığında büyük velî Veysel Karânî hazretlerine verilmesini vasiyet ettiği mübârek hırkası. Veysel Karânî’ye hediye edilen bu hırka, İstanbul Fâtih’teki Hırka-i Şerîf Câmii’ndedir. Peygamberimize sallallahü aleyhi ve sellem vefâtı yaklaşınca, hırkanızı kime verelim? dediler. "Üveys-i Karânî’ye verin. Alıp giysin ümmetime de duâ etsin" buyurdu. Hazret-i…

devam oku

Ebû Ali Rodbârî

Dokuzuncu asrın sonlarında, onuncu asrın başlarında Bağdât’ta ve Mısır’da yaşamış evliyânın büyüklerinden. İsmi Ahmed bin Muhammed’dir. Künyesi Ebû Ali olup Rodbârî nisbesiyle meşhurdur. Doğum târihi bilinmemektedir. Bağdât’ta doğdu. 933 (H.321) senesinde Mısır’da vefât etti. Kabri, Karafe kabristanında Zünnûn-ı Mısrî’nin kabri yakınındadır. Zamânının ilim ve mârifet merkezlerinden olan Bağdât’ta dünyâya gelen…

devam oku

Ebû Bekr bin Abdurrahmân Sekkâf

Yemen bölgesi velîlerinden. Terim’de doğdu. Doğum târihi bilinmemektedir. 1650 (H.1061) senesinde Terîm’de vefât etti.Zenbil kabristanına defnedildi. Ebû Bekr Sekkâf hazretleri zamânının en seçkin âlimlerinden idi. İlim tahsîline memleketi Terim’de başladı. Kur’ân-ı kerîmi ve nahiv ilminden pekçok ana metinleri ezberledi. Meşhur fıkıh âlimi Muhammed bin İsmâil’den fıkıh ve hadîs, usûl-ı tefsîr…

devam oku

Çelebi Abdülcelîl

Mevleviyye tarîkatının Mısır’da yetişen büyüklerinden. Doğum târihi ve yeri belli değildir. On yedinci yüzyılda yaşamıştır. Babası Mevlevî şeyhlerinden Çelebi Alâüddîn Efendidir. Küçük yaştan îtibâren babasından zâhirî ilimleri öğrendi. Sonra dergâhda bir köşeye çekilip devamlı tasavvuf büyüklerinin eserlerini okuyup mütâlaa etmekle vakit geçirdi. Gücü yettiği kadar büyüklerin nasîhat ve tavsiyeleri ile…

devam oku