Hilâf

Karşı, muhâlif, âdet ve kâidenin aksine. Mucizelerin hepsi âdetin hilâfına olarak cereyân eder. (Hindli Rahmetullah Efendi)

devam oku

Hilâf-ı Evlâ

Yapılması sevâb fakat yapmamakla günâha girilmeyen hareket. Müstehâbı terk etmek mekrûh değil, hilâf-ı evlâdır. (İbn-i Âbidîn)

devam oku

Hilâfet

Halîfelik, emirlik, imâmlık (devlet reisliği). 1. Resûlullah’tan (sallallahü aleyhi ve sellem) sonra bütün müslümanlara imâmlık ederek İslâmiyet’in emirlerinin tatbik edilmesine nezâret edip, İslâmiyet’e ve müslümanlara karşı yapılan her türlü müdâhaleye cevap vermek vazîfesi. (Bkz. Halîfe) Benden sonra hilâfet otuz senedir. Sonra melik-i adûd olur (ısırıcı sultanlar gelir). (Hadîs-i şerîf-Tirmizî) Biz…

devam oku

Hilâfet-i Mutlaka

Tasavvufta bir velînin bir talebesinin mânen yetiştiğine ve başkalarını da yetiştirebileceğine dâir verilen mutlak izin. Ahmed Sa’îd-i Serhendî, babası ile birlikte Abdullah-ı Dehlevî hazretlerinin sohbetinde bulunup Nakşibendî yoluna girdi. On beş yaşında bu sohbetlerle kemâle geldi. Abdullah-ı Dehlevî hazretleri evlenmemiş idi. Bunu oğulluğa kabûl buyurdu. Hilâfet-i mutlaka ile şereflendirdi. Çok…

devam oku

Hilâllemek

Abdest alırken, el ve ayak parmakları ile sakalın ve kadınlarda sık saçların arasına ıslak parmaklarını sokarak hareket ettirmek. Parmaklarınızın arasını hilâlleyiniz ki, Allahü teâlâ da onları kıyâmet gününde ateşle hilâllemesin. (Hadîs-i şerîf-Taberânî, Câmi-üs-Sagîr) Abdest alırken ayak parmaklarını hilâllemeye ehemmiyet vermeli, müstehab deyip geçmemelidir. Müstehabları hafîf görmemelidir. Bunlar, Allahü teâlânın sevdiği,…

devam oku

Hîle

Sahtekârlık, hud’a. Aldatmak, yanıltmak. Hîle ile rızık artmaz. Malın bereketini giderir. Hîle ile azar azar biriktirilen şeyler, ansızın gelen bir felâketle, birden bire giderek geride yalnız günâhları kalır. Her san’atta hîle yapmamak farzdır. Çürük iş yapmak ve gizlemek haramdır. (Muhammed Gazâlî)

devam oku

Hîle-i Bâtıla

Haramı helâl ve helâli haram yapmak veya farzı kendisine uygun gelecek şekilde yapmak yâhut birinin hakkına mâni olmak veya haksız mal ele geçirmek için yapılan hîle. Farz olduktan sonra zekât vermemek için hîle-i bâtıla yapmak haramdır. (İmâm-ı Gazâlî) Haramı helâl yapmak için hîle-i bâtıla yapmak yahûdîlerin âdetidir. (Abdülganî Nablüsî)

devam oku

Hîle-i Şer’iyye

Şer’î (dînî) çâre. Müslümanların, İslâmiyet’e uymaları ve haram işlememeleri için ihtiyatlı yol aramaları. Herhangi bir hususta İslâmiyete uymağa mani bir durum bulununca o şeyi yapabilmek için kolay olan bir çâre aramak veya bu sûretle bulunan çıkış yolu. Âciz olanın, zarûrete düşenin, ibâdetini kaçırmamak veya haram işlememek için hîle-i şer’iyye yapması…

devam oku

Hill

Hac veya umre için ihrâma girilen mîkât denilen yerler ile Harem yâni Mekke şehri sınırı arasına verilen ad. Harem adı verilen yerde ihramlı iken yapılması haram (yasak) edilen şeyler, burada helâl olduğu için Hill adı verilmiştir. Hill’in Mekke-i mü kerremeye en yakın yeri batı taraftaki Ten’im denilen yerdir. Mîkâttan (ihrâma…

devam oku