Hutbe

Hitâbe, nutuk, konuşma, vâz. Cumâ namazlarından evvel, bayram namazlarından sonra hatîbin (imâmın) minber denilen yüksekçe yerde cemâate karşı okuduğu Allahü teâlâya hamd, Resûlullah’a salât ve selâm ve mü’minlere nasihat ve duâdan ibâret bir ibâdet. İbâdet, emirleri yapmak demektir. Kur’ân-ı kerîmi ve hutbeyi okumak ibâdettir. (Seyyid Abdülhakîm Efendi) Cumâ ve bayramda…

devam oku

Huy

Mîzâc, tabiat, ahlâk. İbâdetleri az olan bir kul, iyi huyu ile kıyâmette yüksek derecelere kavuşur. Bir kulun ibâdetleri çok olsa da, kötü huyu, onu Cehennem’in dibine götürür; bâzen küfre götürür. (Hadîs-i şerîf-Berîka) İy huyları tamamlamak, yerleştirmek için gönderildim. (Hadîs-i şerîf-Berîka) Sıcak su buzu erittiği gibi, iyi huy da hatâları eritir.…

devam oku

Huzûr

1. Allahü teâlâdan başka hiçbir şeyin kalbde bulunmaması. Peygamber efendimizin bildirdiği âyet-i kerîmeleri ve duâları, belli vakitlerinde okumalıdır. Bunlar ve nâfile namazlar, ihlâs ile, kalb huzûru ile okunmazsa, sahîh olmazlar, faydaları dokunmazlar. (Abdullah-ı Dehlevî) 2. Nezd, yan. Bir mü’minin kabrini ziyâret eyleyen, Hak teâlâ huzûrunda nâfile bir hacdan ziyâde (fazla)…

devam oku

Hücre-i Seâdet

Medîne-i münevverede Mescid-i Nebevî içinde Peygamber efendimizin mübârek kabirlerinin bulunduğu oda. Peygamber efendimizin sağlığında burası, hanımlarından hazret-i Âişe vâlidemizin odasıydı. Peygamberimiz burada vefât etti. "Peygamberler vefât ettikleri yere defnolunurlar" hadîs-i şerîfi gereğince, buraya defnedildi. İslâm târihindeki ilk türbe olan Hücre-i Seâdet’in üzeri yeşil bir kubbeyle örtülüdür. Hücre-i seâdet, Peygamber efendimizin…

devam oku

Hükm (Hüküm)

Bir dâvâ, bir mes’ele, bir kişi hakkında verilen karar, emir. Allahü teâlânın mü’minler hakkındaki hükmüne hayret ettim. Ona genişlik taktîr eder ve kulu buna râzı olursa, kulun hakkında hayırlı olur. Şâyet darlık ile hükmeder de yine kulu buna râzı olursa, bu da hakkında hayırlıdır. (H adîs- i şerîf-Sahîh-i Müslim)

devam oku

Hükm-i Küllî

Allahü teâlâya âit hüküm, emir. Allahü teâlâ bir kul için bir şeye hüküm verdi mi, artık hükm-i küllîyi hiç kimse önleyemez. (Hadîs-i şerîf-Râmûz-ul-Ehâdîs)

devam oku

Hükm-i Müleffak

Helâl ve haram, emir ve yasak, ibâdet ve tâatte, belli bir mezhebin hükümlerine uymayıp, birkaç mezhebin hükümlerini karıştırarak kolayına geleni seçtiği hüküm. (Bkz. Telfîk) Dört mezheb âlimleri, hükm-i müleffak bâtıldır geçersizdir, buyurdular. (İbn-i Âbidîn)

devam oku

Hırs

Bir şeye aşırı düşkünlük, şiddetli istek. İki aç kurt bir koyun sürüsüne girdiği zaman yaptıkları zarardan, mal ve şöhret hırsının insana yapacağı zarar daha çoktur. (Hadîs-i şerîf-Berîka) Âdemoğlu helâk olsa, ihtiyârlasa bile, onda hırs ve emel (istek) yine kalır. (Hadîs-i şerîf-Hilyet-ül-Evliyâ) Hırslı insan, helâl haram demeden her istediğine kavuşmak, başkalarının…

devam oku