Kalb-i Selîm

Şek (şüphe) ve şirkten (Allahü teâlâya ortak koşmaktan), küfür ve nifâktan arınmış, dâimâ Allahü teâlâya bağlı kalb. Allahü teâlâ âyet-i kerîmede meâlen buyurdu ki: O gün, mal ve çocuklar fayda vermez. Ancak, Allahü teâlâya kalb-i selîm ile gelenler faydalanır. (Şuarâ sûresi: 88, 89)

devam oku

Ebû Ahmed el-Kalânisî

Evliyânın büyüklerinden. İsmi Mus’ab bin Ahmed bin Mus’ab, künyesi Ebû Ahmed, nisbesi es-Sûfî el-Kalânisî’dir. Bağdât’ta doğdu. Aslen Mervlidir. Zamânındaki büyük velîlerin sohbetlerinde bulundu. 883 (H.270) senesi hac için gittiği Mekke-i mükerreme dönüşü vefât etti.Ecyâd denilen yerde defnedildi. Cüneyd-i Bağdâdî ve Ruveym bin Ahmed hazretlerinin sohbet arkadaşıydı. Birçok velînin yetişmesinde ve…

devam oku

Kalem

Levh-i mahfûz üzerine Allahü teâlânın ilm-i ezelîsi (başlangıcı olmayan ilim sıfatı) ile bilip taktîr ettiği şeyleri yazan, nasıl olduğu insanlar tarafından bilinemeyen kalem. Allahü teâlâ kalemi yaratınca, ona yaz diye emretti. Kalem, Allahü teâlânın hitâbının heybetinden korkup titredi. Gök gürültüsü gibi yüksek bir sesle levh üzerinde hareket edip emrolunduğu şeyleri…

devam oku

Ebû Ali Sekafî

Büyük velîlerden. İsmi, Muhammed bin Abdülvehhâb, künyesi Ebû Ali Sekafî’dir. Nişâbur’da doğdu. Doğum târihi bilinmemektedir. 939 (H. 328) senesi Nişâbur’da vefât etti. Zamânındaki âlimlerden ilim tahsîl edip, hemen hemen bütün ilim dallarında ihtisas sâhibi oldu. Sonra tasavvuf yâni mânevî bilgileri tahsil için evliyânın büyüklerinden Ebû Hafs Haddâd ve Hamdûn Kassâr’ın…

devam oku

Ebû Bekr Ayderûs

Evliyânın meşhurlarından. İsmi Ebû Bekr bin Abdullah Alevî Şâzilî’dir. Lakabı Ayderûs’dur. 1447 (H.851) senesinde Terîm’de doğdu. 1508 (H.914)’de Aden’de vefât etti. Kabri ziyâret mahallidir. Peygamber efendimizin soyundan olup, seyyiddir. Zamânın meşhur ve benzeri az görülen kıymetli âlim ve velîlerinden idi. Babasına o doğmadan önce rüyâsında kıymetli bir evlâdı olacağı müjdelenmiştir.…

devam oku

Kalem Sûresi

Kur’ân-ı kerîmin altmış sekizinci sûresi. Nûn sûresi de denir. Kalem sûresi, Mekke’de nâzil oldu (indi). Elli iki âyet-i kerîmedir. İlk âyetinde geçen, kalem kelimesinden dolayı, Sûret-ül-Kalem denilmiştir. Sûrede, Peygamber efendimizin aklî mükemmelliği ve yüksek ahlâkı, O’nu yalanlayanların kötü vasıfları, ahl âksızlıkları, bencillikleri ve başlarına gelenler, onların inatçı ve inkârcı tutumları…

devam oku

Ebû Bekr-i Ebherî

Onuncu yüzyılda Horasan bölgesinde yetişen velîlerden. İsmi, Abdullah bin Tâhir bin Hâtim et-Tâî, künyesi Ebû Bekr’dir. Ebherî nisbesiyle meşhur olmuştur. Doğum yeri ve târihi bilinmemektedir. 941 (H.330) senesinde vefât etti. Zamânındaki âlim ve velî zâtların sohbetlerinde ve ilim meclislerinde bulunan Ebû Bekr-i Ebherî, Yûsuf bin Hüseyin er-Râzî’nin hizmetinde bulundu. Ondan…

devam oku

Ebû Bekr el-Ferrâ

Nişâbur’da yetişen velîlerin büyüklerinden. Onuncu yüzyılda yaşamıştır. İsmi, Muhammed bin Ahmed, künyesi, Ebû Bekr’dir. Doğum târihi bilinmemektedir. 980 (H.370) senesinde Nişâbur’da vefât etti. Zamânında bulunan evliyânın önde gelenlerinden Ebû Ali es-Sekafî, Abdullah bin Menâzil, Ebû Bekr-i Şiblî, Ebû Bekr bin Tâhir, Ebû Muhammed Mürteiş ve başka büyüklerle görüşüp, sohbetlerinde bulundu.…

devam oku

Ebû Bekr-i Kisâî Dîneverî

Dokuzuncu yüzyılın ikinci yarısı ile onuncu yüzyılın başlarında Kûhistan taraflarında yaşayan büyük velîlerden. Kaynaklarda asıl ismi bildirilmemiştir. Ebû Bekr künyesiyle meşhur olmuştur. Kûhistan bölgesinin Irak taraflarında bulunan Dînever köyünde doğduğu için Dîneverî, giydiği elbiseden dolayı Kisâî nisbeleriyle meşhur olmuştur. Doğum ve vefât târihleri bilinmemektedir. Ancak kendisiyle aynı asırda yaşamış olan…

devam oku

Kalensüve

Takke ve her çeşit başlık. İmâme yâni sarık, kalensüve ve her başlık ve bürka’ yâni peçe ve maske üstüne ve eldiven üstüne mesh etmek câiz değildir. (İbrâhim Halebî, İbn-i Âbidîn)

devam oku