Kul, bir şey yapmak isteyince…

Kul, bir şey yapmak isteyince…

Bu gençlik buna hasret

Allahü teâlâ dileseydi, her şeyi sebepsiz yaratırdı. Fakat lütfederek, kullarına iyilik ederek, her şeyi yaratmasını bir sebebe bağladı.   Kutbeddîn Mahmûd Şîrâzî hazretleri fıkıh ve tefsîr âlimi olup meşhur bir tabipti.. 634 (m. 1236)’de İran-Şîrâz’da doğdu. Şihabüdddin Sühreverdî’nin talebelerindendi. Anadolu’ya giderek Sivas ve Malatya kadılıkların­da bulundu. Ardından Şam’a gitti, sonra Tebriz’e yerleşti ve 710 (m. 1311)’de orada vefât etti. Bu mübarek zat bir dersinde buyurdu ki: Allahü teâlâ dileseydi, her şeyi sebepsiz yaratırdı. Ateşsiz yakardı. Yemeden doyururdu. Fakat lütfederek, kullarına iyilik ederek, her şeyi yaratmasını bir sebebe bağladı. Belirli şeyleri, belli sebeplerle yaratmayı diledi. İşlerini, sebeplerin altında gizledi. Kudretini sebepler altında sakladı. O’nun bir şeyi yaratmasını isteyen, o şeyin sebebine yapışır, o şeye kavuşur. Allahü teâlâ dileseydi, âdetini başka türlü yapardı. Her şeyi, âdetine göre yaratırdı. Mesela dileseydi, kâfirleri, dünyâda zevk ve safâsına düşkün olanları, can yakanları, aldatanları Cennete sokardı. İmânı olanları, ibâdet edenleri, iyilik yapanları Cehenneme sokardı. Fakat, âyet-i kerîmeler ve hadîs-i şerîfler, böyle dilemediğini göstermektedir. İnsanların her işini, istekli ve isteksiz, bütün hareketlerini yaratan O’dur. Kulların, ihtiyâri, yani istekli hareketlerini, işlerini yaratması için, kullarında “İrâde” yaratmış, bu irâdelerini, dilemelerini, işleri yaratmasına sebep kılmıştır. Bir kul, bir şey yapmak isteyince, Allahü teâlâ da dilerse, o işi yaratır. Kul istemezse, Allahü teâlâ da dilemezse, o şeyi yaratmaz. O şey, yalnız kulun dilemesi ile de yaratılmaz. O da dilerse yaratır. Kullarının istekli işlerini yaratması, bir şeye ateş değerse, o şeyde yakmayı yaratması, ateş değmezse, yakmayı yaratmaması gibidir. Bıçak değince, kesmeyi yaratmaktadır. Kesen, bıçak değildir. O’dur. Bıçağı, kesmek için sebep kılmıştır. Demek ki, kulların istekli hareketlerini, onların ihtiyâr etmeleri, dilemeleri sebebi ile yaratmaktadır. Fakat tabiattaki hareketler, kulların ihtiyâr etmelerine bağlı değildir. Bunlar, yalnız Allahü teâlâ dileyince, başka sebeplerle yaratılmaktadır. Her şeyin özelliklerini, hareketlerini yaratan yalnız O’dur. O’ndan başka yaratıcı yoktur. Ancak, cansız maddelerin hareketleri ile, insan ve hayvanların istekli hareketleri arasında şu ayrılık vardır ki, kullar dileyince, O da dilerse, kulu harekete geçiriyor ve yaratıyor…