İlmi aziz eden, aziz olur

İlmi aziz eden, aziz olur

İlk insanlar vahşi değildi

Halife Harun Reşid, İmâm-ı Mâlik hazretlerinden, her gün evine gelip oğulları Emin ile Me’mun’a ders vermesini istedi. Ama o, kabul etmedi. Sebebini de bildirdi. Ve kendisine; “Ey halife! Uygun olanı, çocuklarınızın bizim eve gelmesidir. İlmi aziz eden, kıymet veren, aziz ve kıymetli olur, zelil eden ise zelil olur… İlim bir yere gitmez, ilmin yanına gelinir” buyurdu. Halife bunu duydu. Çok pişman oldu. Derhâl özür diledi. Ve her gün çocuklarını bu büyük İmama göndererek, Onun evinde kendisinden ders aldırttı. ● ● ● Halife Ebu Cafer Mensur, İmâm-ı Mâlik hazretlerine; “Ey İmam! Resulullah’ın huzurunda dua ederken, yüzümü kıbleye mi döneyim yoksa Resulullah’a mı yönelteyim?” diye sordu. Hazreti İmâm, cevaben; “Ey müminlerin emîri! Yüzünü Resulullah’tan başka tarafa çevirme. Çünkü O, Allahü teâlâ katında dileklerimiz için biricik vesilemizdir. Yüzünü Resulullah’a dön de öyle dua et” buyurdu. ● ● ● Bir gün de hazret-i İmâm’a; “Allahü teâlânın, bir kulundan razı olduğu nasıl anlaşılır efendim?” diye sordular. Büyük İmâm; “İbâdet etmek tatlı, günah işlemek acı geliyorsa, Allahü teâlâ o kimseden razıdır” buyurdu…