“Hâlen hayretler içerisindeyim!..”

“Hâlen hayretler içerisindeyim!..”


“Ahmet Davutoğlu cami imamına, beni göstererek ‘Bu arkadaş beni çıkarttı’ dedi…”   Ahmet Davutoğlu Hoca, namazı eda ederken fark edilmeyip imam tarafından kapı dışarıdan kilitlenince camide tek başına kalmış… Karaköy öyle bir yer ki akşam hava karardıktan sonra bir Allah’ın kulu kalmaz deseniz doğrudur. Sadece taksiciler ve evi barkı olmayan mekânları sokak olan sarhoşlar vb. kalıyor ki orada hava karardıktan sonra âdeta yeni bir hayat başlıyor. Haberi alınca hemen camiye gittim. Açık pencerelerin birinden kendisiyle konuştum. Yardıma geldiğimi söyledim. Camiden nasıl çıkacağı konusunda birlikte fikir yürüttük. İskeleden inşaatın üzerine çıkıp geçmek gibi bir durum vardı ama o çok tehlikeliydi. Çünkü orada üzeri atermit ile korunmuş bir trafo vardı. Bir kırılma ve çökme anında trafonun üzerine düşme tehlikesi vardı. “Hayır o olmaz” dedim. Bizde büyükçe bir merdiven vardı. “Onu alıp geleyim” dedim. Bir koşu merdiveni alıp geldim. “Merdiveni yukarı dayayacağım, önce ben çıkacağım, merdiveni alıp senin tarafa geçeceğim. Sen önce çantanı bana vereceksin. Sonra da siz çıkacaksınız” dedim. Çünkü zaten merdiven bile bir metre kadar kısa kalmıştı. Ben çantayı ayıp yukarı çıktım. Davutoğlu da caminin içinden merdiven ile betonarme eski demir parmaklıklı kapıdan biraz da zorlanarak çıktı. Hatta zorlandığını görünce içimden; “hiç ağaca tırmanmamış galiba” dedim. Ben nereden bilecektim onun bir “bahçıvan” değil bir “ilim adamı” olduğunu. Merdivenden aşağı indi. Üstü başı toz toprak içinde kalmıştı. Dedi ki: “Önemli değil, kuru temizlemeye veririz.” Bunu söyleyince bu cami cemaatinin sıradan biri değil önemli bir kişi olduğunu düşündüm. Birlikte çiçekçi dükkânına geldik. Orada kendisini tanıttı. İsminin Ahmet Davutoğlu olduğunu, üniversitede öğretim üyesi olduğunu söyledi. Derken vakit gelmiş yatsı ezanları da okunmuştu. Yatsı namazına geçtik beraber. Namazımızı kıldık cemaatle. Namaz sonrası cami imamı müsafaha ederken kendisini tanıdı ve hürmette bulundu: “Hoş geldiniz Ahmet Hocam. Camimize teşrif ettiniz” filan dedi. Ahmet Davutoğlu cami imamına, akşam namazı sonrası camide kaldığını söyleyip beni göstererek “Bu arkadaş beni çıkarttı” dedi. O an cami imamının verdiği cevap beni şoke etti. Hâlen hayretler içerisindeyim!             Zafer Oğuz – Strasbourg