“Ben buna salahiyetli değilim!”

“Ben buna salahiyetli değilim!”

Hastalıkların tedavisindeki sebepler

Mısır’da yetişen evliyanın büyüklerinden Midyen bin Ahmed Eşmuni hazretlerine, yaşlı bir kadıncağız geldi. Huzuruna girdi ve; “Efendim, otuz dinar altınım var, bunları size vereyim. Siz de benim cennete girmeme kefil olun” dedi. Büyük zat dinledi. Ve o kadıncağıza; “Böyle şey olmaz… Hem sonra ben böyle bir şeye salahiyetli kimse değilim” buyurdu. Ancak kadın kararlıydı. Bu isteğinde diretti. Ve otuz dinar “altını” bırakıp gitti. Aradan birkaç gün geçti. Kadıncağız vefat etti… Vârisleri geldiler. Bu büyük veliye; “Onun size verdiği o vekâlet sahih değildir. O altınları bize vermeniz lâzımdır” dediler. Ve altınları istediler. Mübarek zat; “Peki olur” dedi. Ama birkaç gün sonra verebileceğini bildirdi onlara. Vefat etmiş olan kadın, o gece rüyada vârislerine göründü. Hâlini anlattı. Sonra onlara; “Gidiniz, benim nâmıma Eşmuni hazretlerine teşekkür ediniz… Ben o altınları, kendisine hediye etmiştim. Allahü teâlâ da karşılığında bana işte bu cennetini ihsan etti. Sakın o altınları geri almak için uğraşmayınız” dedi. Vârislerin sayısı çoktu. Hepsi bu rüyayı gördüler. Ve Eşmuni hazretlerinden “otuz altını” istemekten seve seve vazgeçip, durumu kendisine bildirdiler…