“Derdimizi dile getirdiniz”

“Derdimizi dile getirdiniz”

“Babaanne olunca anladı ama...”

“Geçen gazetenizde yayınlanan ‘İslamofobi insan hakkı ihlalidir’ başlıklı makale için sizlere çok teşekkür ediyoruz.”     Amerika’da olduğu gibi Avrupa’da da biz Müslümanlara karşı başlatılan algı kampanyaları artık sabredilemez, tahammül edilemez noktalara geliyor… Sesimizi kimseye duyuramıyoruz. Kimse de bizim hâlimizi gündeme getirmiyor. İşte bu yazı sebebiyle Türkiye gazetesine ve Sayın Aslıhan Ören’e çok teşekkür ediyorum. Bugün hemen bütün Avrupa’da Müslümanların temel değerlerine karşı yükselen bir nefret dalgasıyla karşı karşıyayız… Geçenlerde İsveç’te Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Kaplan, yükselen ırkçılık ayrımcılık dalgasının kurbanı oldu. Yine geçtiğimiz dönemde Belçika’da Türk kökenli milletvekili Mahinur Hanım için de benzer algı operasyonu yapılmış ve partisinden ihraç edilmişti… Müslüman kökenli siyasetçilerimiz ve milletvekilleri önce medyanın yönlendirmesiyle, sonra kamuoyunun baskısıyla görevlerinden ya da partilerinden ayrılmak veya istifa etmek zorunda bırakılıyorlar. Bu tür baskılar Müslüman kökenli insanların Avrupa’da siyaset yapmasını imkânsız hâle getiriyor. Bugün Avrupa’da 30 milyonun üzerinde Müslüman yaşamakta. Bunlar siyasal haklarını mevcut partiler içinde deneme yolunu seçti ama yukarıda da söylediğim gibi mevcut partiler bu talepleri istenilen düzeyde karşılayamıyor. Bütün bu zorlukları bir şekilde aşarak milletvekili, bakan olanlar da İslamofobi algıları yüzünden istifaya veya siyasetten dışlanmaya zorlanıyorlar. Yine geçen ay Fransa’da Le Figaro gazetesinde yer alan bir ankette Müslümanların yaşayış biçimlerini, bulundukları ülkeye entegre olma isteklerini, ibadethanelerinin minaresini, kubbesini sorgulayan ve reddetmeye yönlendiren sorular ve cevapları yayınlandı. Bu ankette soruların soruluş biçimi ve “denek”lerin verdiği cevaplar şaşırtıcıydı… Yapılan ankete ve sorulan sorular ile verilen cevaplara bakıldığında, bu anketin tamamen yönlendirmeye dönük hazırlandığı görülmektedir ve bu kesinlikle bir algı operasyonudur. “Müslüman toplum ülkeniz için bir tehdit mi?” diye bir soru “anket” diyerek nasıl sorulur? Müslüman olmayan insanlara “Müslümanların camisi ne şekilde olsun?” diye yönlendirme yapılabilir mi? Müslümanların başörtüsü Müslüman olmayan insanlara oylattırılabilir mi?.. Bütün bunlar burada bizleri ötekileştirme algısı oluşturmaya yönelik medya operasyonlarıdır. Bu vesileyle bize ve Müslümanlara yönelik bu tür algı operasyonlarına dikkat çekerek gündeme getiren yazılarınıza çok ihtiyacımız var. Bu duygularla sizlere tekrar teşekkür ediyorum…        Zekeriya Şahin-Fransa