Meğer lastik niçin patlamış?

Meğer lastik niçin patlamış?


“Tarihimizle kültürümüzle, dinimizle ilgili bazı gerçekleri sonradan öğrendiğim için üzgünüm, dedi…”   Güneşli bir hafta sonuydu. Pazar günü olmasına rağmen işe gitmek için evden çıktım. Aracın yanına geldim. Kontrol ettiğimde lastiğin patlak olduğunu gördüm. Hafta sonu çoğu lastikçi kapalıydı. “Madem niyetlendim işe geç kalmayayım, lastiği sonra hallederim” diyerek arabasız yola çıktım. Gittim işlerimi hâllettim. Aracımla ilgilenmek üzere iş yerinden ayrıldım. Geçerken yol üzerindeki esnaf arkadaşlarla selamlaştım. Yeni tanıştığım bir arkadaşa da şöyle ayaküstü uğrayıp ayrılacaktım ki: “Abi lütfen biraz daha otur, seni gördüm rahatladım” dedi. Evlenmek üzereydi. Kayınvalidesi ile sıkıntılar yaşadığından söz etti. Baktım anlattıkları bildik muhabbetler. Parayla satın alınamayacak on dört yıllık evlilik tecrübelerimizi aktardım dilimin döndüğünce. Yüzünde gülücükler açmaya nefes alıp vermeleri rahatlamaya başladı. “Abi evlilik terapisti gibi oldun inan ki, Allah razı olsun” dedi. Konu konuyu açtı, büyüklerden bahsettik yine dilimizin döndüğünce. Gerçekten “büyüklerin ismimim anıldığı yerde Rabbani tesir oluşur” sözüne bizzat şahit olmuştum. Bu arada ben araçla ilgilenmek için gitmeye çalışırken o beni bırakmamak için çay kahve ısmarlayordu. Sonunda dayanamadı: “Abi niye bu kadar acele ediyorsun?” dedi. Durumu anlatınca:  “Ondan kolay ne var, lastikçi arkadaşı hemen arıyorum” dedi. Telefonla konuştuğu arkadaşı “yarım saate oradayım” dedi. Derken, o sürede biz muhabbete devam ettik. Lastikçi arkadaş geldi, tanıştık. Beraber bizim araca doğru muhabbet ederek gidiyoruz. Konu ticarete geldi. “Bir cadde üzerinde onlarca aynı işi yapan insan olması çok yanlış” filan dedi. Ben de “Bizim Ahilik kültürümüzde bu yoktu. Bir caddede kaç işe ihtiyaç varsa o kadarı olurdu” filan dedim. “Tarihimizle kültürümüzle, dinimizle ilgili bazı gerçekleri sonradan öğrendiğim için üzgünüm. Kaza namazı borcum var, şimdi kaza namazı kılıyorum” dedi. İşte bizim yeni arabanın sıfır lastiğinin patlama sebebi ortaya çıkmıştı. “Maşallah” dedim. “Bak burada bir kitap var, Hüseyin Hilmi Işık Efendinin Seadeti Ebediyye isimli eseri. Bu kitapta kaza namazlarıyla ilgili güzel bilgiler var. Bunu sana hediye ettim; okudukça bizi hatırlar bize de dua edersin” dedim. Niyet halis olunca sıfır lastik de patlıyormuş, sen de o kitabı vermek için ta oralara gidiyormuşsun. Sebepleri yaratan yüce Allaha hamd olsun…        Ufuk Acar-İstanbul