“Senin gibisini ilk kez görüyorum!”

“Senin gibisini ilk kez görüyorum!”


“Bir ara yaparız” diye önemsemediğim askerlik görevi bir anda aklımda şimşek gibi çakmıştı!..     Sizlere “Ben bir gün askerdeyken…” türünden bir hatıramı anlatmak istiyorum… Lisan eğitimi için gitmiştim İngiltere’ye. Oraya gidenlerin okumayı bir kenara bırakıp para kazanmaya yönelme heyecanı ve hayalleri bana da bulaşmıştı desem yalan olmaz. Gerçekten de çok kısa zamanda para kazanmaya başlamıştım. Diyebilirim ki Türkiye’de bir genel müdürün aldığı kadar para kazanıyordum. Dolayısıyla okuldaki devamsızlığım da giderek artıyordu. Bir gün evde dinlenirken o yıllarda bilgisayarın en popüler iletişim imkânı olan msn’i kurcalarken, ülkemdeki arkadaşlarımla görüşmek istedim. Bilgisayardan msn denilen sohbet programını açtım. “Onur isimli kullanıcı sizi arkadaş listesine eklemek istiyor” diye bir mesaj geldi. Kabul ettim. Yazılı biraz sohbet ettikten sonra onun eski mahalle arkadaşım olduğunu anladım. Çok da sevindim. Peki beni nereden bulmuştu? Çünkü oradan ayrılalı neredeyse 10 yıldan fazla olmuştu. Meğer bizim mahalle esnafı Kamuran Abiyle karşılaşmış. Mail adresimi de ondan almış. Artık belirli günlerde hoş beş sohbet derken Onur’un askere erken gitmek için dilekçe verdiğini öğrendim. Ben ise tecilliydim ve o yıllarda böyle bir imkândan bile haberdar değildim. “Bir ara yaparız” diye önemsemediğim askerlik görevi bir anda aklımda şimşek gibi çakmıştı. İşin garip tarafı, yurt dışına gitmeden bir hafta evvel de bir hanımefendiyle söz kesmiştik. Eğer bu durum olmasa niyetim yurt dışında sürekli olarak kalmak idi. Buna vesile olan babamın arkadaşı Numan Amcaya bir mail çekerek bu hususu istişare etmek istedim. Onlar da münasip görünce dilekçe işlemleri için hiç düşünmeden Londra’daki Türk Konsolosluğunu aradım. Oradaki yetkili dedi ki: “Tecilini uzatıp burada kalmak isteyenler çok ama burada görev yaptığım süre içinde tecilini kırdırmak isteyen ilk ve tek kişi sen oldun. Bu konuyu araştırıp sana bilgi vereceğim…” Ben işlemleri tamamladım, vatanıma döndüm. Güzel dinimi onun kitapları sayesinde öğrendiğim mübarek hocamızın Eyüp’teki kabrine ziyarete giderek dua ettim: “Allah’ım kitaplarda evliyanın tasarrufunun vefat ettiklerinde daha da artacağı yazıyor. Burada yatan mübarek zat da askerde yüksek rütbeli bir subaydı. Ben de şimdi askere gideceğim. Bu mübarek zat ve evliya kullarının hürmetine askerde iken namazlarımı kılabilmem ve iyi insanlarla karşılaşmam için sebepler halk etmeni, yine sevdiklerinin hürmetine niyaz ediyorum…” DEVAMI YARIN