Evliyânın meşhurlarından. İsmi Muhammed bin Muhammed el-Hâfız-ı Buhârî olup, Muhammed Pârisâ hazretlerinin oğludur. Künyesi Ebû Nasr, lakabı Hâfızüddîn’dir. Doğum târihi bilinmemektedir. 1460 (H.865) senesinde vefât etti. Kabri Belh şehrindedir.
Küçük yaştan îtibâren babası ve Şâh-ı Nakşibend Muhammed Behâeddîn Buhârî hazretlerinin pak huylu, temiz soylu halîfesi Muhammed Pârisâ hazretlerinin terbiyesi ve eğitimi altında yetişti.Ondan aldığı feyz, bereket ve mârifetle âlimler arasında seçkin bir yere geldi. Dînî ilimlerde ve tasavvuf ilminde çok yüksek derecede bir âlim oldu. Tasavvuf makamlarında babasının yerini tutacak kadar bir üstünlüğe kavuştu.
Bütün bu hallerine rağmen görülmemiş bir tevâzua sâhipti. İlmini ve tasavvuftaki üstün hallerini hep gizlerdi. Kendisine bir suâl sorulduğu zaman, kitâba bakalım der, kitaplara bakar sonra cevap verirdi. Kitabı eline alıp açar açmaz, sorulan suâlin cevâbı bulunan yer çıkardı. Bâzan da bir iki sayfa yakını çıkardı.
Ebû Nasr Pârisâ hazretleri pekçok talebe yetiştirdi. Bunlardan en meşhurları, Süleymân Firketî, Şeyh Abdurrahmân Niyestânî ve Şeyh Pîr Halta’dır.
Ebû Nasr Pârisâ hazretlerinin sohbetinde ve hizmetinde bulunan meşhur halîfelerinden Pîr Halta ondan şu beyti nakletmiştir:
"Sabırla kanâati kendine yol tut;
Bu derdi huy edinenler elem çekmez."
1) Nefehât-ül-Üns; s.435
2) Reşehât; s.92
3) Hadâik-ül-Verdiyye; s.143
4) İslâm ÂlimleriAnsiklopedisi; c.11, s.355