18.02.2015
Sual: Hallac-ı Mansur ve Muhyiddîn-i Arabî gibi zatların tasavvuf sarhoşluğuyla yanlış anlaşılan sözlerinden dolayı, bazı yazarlar, bu zatları Vehhâbîler gibi, hafife alıp, (Hallac şöyle demiş), (Muhyiddin böyle yazmış) gibi ifadeler kullanıyorlar. Böyle söylemek uygun mudur?
CEVAP
Elbette uygun olmaz. O hatalı keşiflerinden dolayı mazurdurlar, sorumlu olmazlar, günaha girmezler.
İmam-ı Rabbânî hazretleri buyuruyor ki:
Tasavvuf büyüklerinden birkaçı kendilerini hâl ve sekr kapladığı zaman, doğru yolun âlimlerinin bildirdiklerine uymayan bilgiler, marifetler söylemişlerse de, keşif yoluyla anladıklarını bildirmişlerdir. Bunun için, suçlu sayılmazlar. Kıyamette, bunlar için sorguya çekilmezler. Bunlar ictihadında yanılan müctehidler gibidir. Onlar gibi, bunların yanılmalarına da bir sevab verilir. (1/112)
Kitaplarımızda ve İmam-ı Rabbânî hazretlerinin mektuplarında, bu zatlar anlatılırken, (Hallac-ı Mansur “kaddesallahü teâlâ sirrehül’azîz”) ve (Şeyh-i ekber Muhyiddin-i Arabî “kuddise sirruh”) diye saygıyla bildirilmektedir. (S. Ebediyye)
İmam-ı Muhammed Masum hazretleri de buyuruyor ki: Şeyh-i ekber Muhyiddin-i Arabî hazretleri, hadis ilminde sahib-i isnad ve fıkıh ilminde ictihad makamındydı. (1/29)
Böyle büyük zatlara saygısızlık gösterenler, kendi terbiyesizliklerini göstermiş olurlar.