Yemen’in büyük velîlerinden. İsmi Ahmed bin Ebû Bekr bin Abdullah el-Ayderûsî’dir. 1482 (H.887) senesi Yemen’de doğdu. 1516 (H.922) senesi Aden’de vefât etti. Babasının medfûn olduğu türbeye defnedildi.
Ahmed Ayderûsî küçük yaşta ilim tahsîline başladı. Âlim ve velî bir zât olan babasından okuyup icâzet, diploma aldı. Kalp ilimlerinde yükseldi. Başta babası olmak üzere âlimler tarafından medhedildi. Şeyh Ebû Bekr Ayderûsî oğlunun kadr ve kıymetini şöyle anlatır: "Asrın teki, âlimlerin önde gelenidir. Kızgınlıkta affı pekçoktur. Aslı temiz, hilmi ve yumuşaklığı boldur. Duâsı kabûl görür, duâsı ile hastalar şifâ bulur.
Ahmed Ayderûsî Aden’de babasının makâmına oturup onun yolunu tâkip edip, insanlara doğru yolu, Allahü teâlânın emir ve yasaklarını göstermekle meşgûl oldu. Çok cömertti. Zamânında bulunduğu yerde el açıp bir şey isteyen, ihtiyaç sâhibi biri olmadı. Babasının zamânı da aynen öyleydi. Öfkesini yenmesi ve yumuşaklık göstermesi herkesten fazlaydı. Dînin emir ve yasaklarına uymada titizlik gösterirdi. Güzel hâller sâhibi olup kerâmetin ihtiyaç hâli dışında gösterilmesini iyi görmezdi. Sevdiklerinden Seyyid Muhammed bin Abdurrahmân’ın vücûdunda bir ağrı başlamış, gece uyuyamaz hâle gelmişti. Doktorlar tedâvîden âciz kaldılar. Seyyid Muhammed, Ahmed Ayderûsî hazretlerine haber gönderip hâlini arzetti ve duâ istedi. Ahmed Ayderûsî bunun üzerine bir talebesini gönderip yediği şeyin artığından onun ağzına koymasını söyledi. O da gidip öyle yaptı. Hastanın derhal ağrıları dinip iyileşti.
Vefâtından sonra hakkında mersiyeler söylendi. Bu mersiyelerin en meşhûru Allâme Muhammed bin Ömer Bahrık’ın mersiyesidir.
1) El-Meşre-ur Revî; c.2, s.50-53
2) Nûr-us-Safîr; s.98
3) Câmi-u-Kerâmât-il Evliyâ; c.1, s.324